face up - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
face up gerçekle yüzleşmek v.
  • This is an inviolable right if we wish to face up to the reality and resolve conflicts in a harmonious manner.
  • Eğer gerçeklerle yüzleşmek ve anlaşmazlıkları uyumlu bir şekilde çözmek istiyorsak bu dokunulmaz bir haktır.
  • The Committee on Agriculture did not face up to the realities.
  • Tarım Komitesi gerçeklerle yüzleşmemiştir.
  • We have to face up to the fact that there has not been full cooperation between Member States.
  • Üye Devletler arasında tam bir işbirliği olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek zorundayız.
Show More (7)
face up sorunlarla yüzleşmek v.
  • We should face up to this issue.
  • Bu sorunla yüzleşmeliyiz.
Show More (-2)