flame - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
flame alev n.
  • The memory of such flames cannot easily be snuffed from the mind, or from the landscape.
  • Bu tür alevlerin anısı zihinlerden ya da manzaradan kolay kolay silinemez.
  • The candle's flame is flickering in the soft breeze.
  • Mumun alevi yumuşak esintide titriyor.
  • The firefighters were trapped between the flames.
  • İtfaiyeciler alevler arasında kapana kısıldılar.
Show More (38)
flame ateş n.
  • She gave herself to flames of love.
  • Kendini aşk ateşine verdi.
  • Tom turned down the flame.
  • Tom ateşi kıstı.
  • She gave herself to flames of love.
  • O kendini aşk ateşinin kollarına bıraktı.
Show More (5)
flame alevlenmek v.
  • The logs flamed brightly.
  • Kütükler parlak bir şekilde alevlendi.
Show More (-2)
flame alev alev yanmak v.
  • The logs flamed brightly.
  • Kütükler parlak şekilde alev alev yandı.
Show More (-2)
flame aşk n.
  • An old flame never dies.
  • Eski bir aşk asla ölmez.
Show More (-2)