|
- Gasoline is more flammable than fuel oil.
- Benzin, fuel oil'den daha yanıcıdır.
- I think the first thing you might want to do is put some gasoline in your car.
- Sanırım yapmak isteyeceğin ilk şey arabana biraz benzin koymak.
- Tom could smell gasoline.
- Tom benzin kokusu alıyordu.
- I'll never get used to skyrocketing prices for gasoline.
- Benzin fiyatlarının hızla yükselmesine asla alışamayacağım.
- We've run out of gasoline.
- Benzinimiz bitti.
- Gasoline prices affect all of us one way or another.
- Benzin fiyatları hepimizi öyle ya da böyle etkiliyor.
- This car can go thirteen kilometers for every liter of gasoline.
- Bu araba her litre benzinle on üç kilometre gidebilir.
- I live in a country where the cost of a liter of gasoline is cheaper than the cost of a liter of water.
- Bir litre benzinin bir litre sudan daha ucuz olduğu bir ülkede yaşıyorum.
- Gasoline is used for fuel.
- Benzin yakıt için kullanılır.
- How much do you pay for gasoline?
- Benzine ne kadar ödüyorsun?
- I've got some gasoline right here.
- Burada biraz benzinim var.
- I don't want to think about the price of gasoline.
- Benzinin fiyatını düşünmek istemiyorum.
- The cost of gasoline keeps on going up.
- Benzin fiyatları artmaya devam ediyor.
- Gasoline is scarce around here.
- Benzin buralarda azdır.
- The cost of gasoline keeps on going up.
- Benzinin maliyeti yükselmeye devam ediyor.
- Gasoline costs more in France than in the United States.
- Benzin Fransa'da Birleşik Devletler'dekinden daha pahalı.
- Tom is being very careful not to spill any gasoline.
- Tom benzin dökmemek için çok dikkatli davranıyor.
- The first gasoline powered automobile was invented in 1886 by Karl Benz.
- Benzinle çalışan ilk otomobil 1886 yılında Karl Benz tarafından icat edildi.
- The price of gasoline is so high that we cannot buy a big car.
- Benzinin fiyatı o kadar yüksek ki, büyük bir araba satın alamayız.
- There is a great demand for gasoline.
- Büyük bir benzin talebi mevcut.
- I live in a country where the cost of a liter of gasoline is cheaper than the cost of a liter of water.
- Bir litre benzinin maliyetinin bir litre suyun maliyetinden daha ucuz olduğu bir ülkede yaşıyorum.
- Sami used gasoline to burn Layla's body.
- Sami, Layla'nın cesedini yakmak için benzin kullandı.
- I'll never get used to skyrocketing prices for gasoline.
- Benzin fiyatlarının fırlamasına asla alışamayacağım.
- When I filled my tank with gasoline this morning, it cost ¥135 per liter which is $6.55 per gallon.
- Bu sabah depomu benzinle doldurduğumda, litresi 135 yene mal oldu yani galonu 6.55 dolar.
- How much do you pay for gasoline?
- Benzin için ne kadar ödüyorsun?
- I don't want to think about the price of gasoline.
- Benzin fiyatlarını düşünmek istemiyorum.
- Sami splashed gasoline around Layla's house.
- Sami, Layla'nın evinin etrafına benzin sıçrattı.
- When I filled my tank with gasoline this morning, it cost ¥135 per liter which is $6.55 per gallon.
- Bu sabah depomu benzinle doldurduğumda litre başına 135 Yen, yani galon başına 6,55 Dolar tuttu.
- Be careful not to spill gasoline when filling the tank on your lawn mower.
- Çim biçme makinenizin deposunu doldururken benzin dökmemeye dikkat edin.
- We've run out of gasoline.
- Benzinimiz tükendi.
- I bought forty dollars' worth of gasoline today.
- Bugün kırk dolarlık benzin aldım.
- This isn't gasoline.
- Bu benzin değil.
- The price of gasoline is so high that we cannot buy a big car.
- Benzinin fiyatı o kadar yüksek ki büyük bir araba alamıyoruz.
- Don't forget to fill the tank with gasoline.
- Tankı benzinle doldurmayı unutmayın.
- Gasoline isn't as cheap as it was when I first started driving.
- Benzin, ilk araba kullanmaya başladığım zamanki kadar ucuz değil.
- I think the first thing you might want to do is put some gasoline in your car.
- Sanırım yapmayı isteyebileceğin ilk şey arabana biraz benzin koymaktır.
- Sami doused Layla's apartment with gasoline.
- Sami, Layla'nın dairesini benzinle ıslattı.
- Dan sprayed gasoline on himself and threatened to set himself on fire.
- Dan kendine benzin fışkırttı ve kendini yakmakla tehdit etti.
- Gasoline isn't as cheap as it was when I first started driving.
- Benzin ilk araba sürmeye başladığım zamanda olduğu kadar ucuz değil.
- Gasoline isn't cheap anymore.
- Benzin artık ucuz değil.
- Tom had to stop for gasoline.
- Tom benzin almak için durmak zorunda kaldı.
- There is a great demand for gasoline.
- Benzine büyük bir talep var.
- Gasoline is scarce around here.
- Buralarda benzin çok az.
- Dan sprayed gasoline on himself and threatened to set himself on fire.
- Dan kendi üzerine benzin sıktı ve kendini yakmakla tehdit etti.
- Fadil's body was partially burned with gasoline.
- Fadıl'ın cesedi kısmen benzinle yakıldı.
- Tom is being very careful not to spill any gasoline.
- Tom hiç benzin dökmemeye çok dikkat ediyor.
- This isn't gasoline.
- Bu, benzin değildir.
- Are gasoline prices skyrocketing this summer, I wonder?
- Bu yaz benzin fiyatları fırlayacak mı acaba?
- Gasoline is sold by the liter.
- Benzin litre ile satılır.
- Don't forget to fill the tank with gasoline.
- Depoyu benzinle doldurmayı unutma.
- I ran out of gasoline on the way.
- Yolda benzinim bitti.
- Tom had to stop for gasoline.
- Tom benzin için durmak zorunda kaldı.
- Fadil's body was partially burned with gasoline.
- Fadıl'ın cesedi kısmen benzinle yakılmıştı.
- The gasoline truck ran into the gate and blew up.
- Benzin kamyonu kapıya çarptı ve patladı.
- The first gasoline powered automobile was invented in 1886 by Karl Benz.
- İlk benzinle çalışan otomobil 1886'da Karl Benz tarafından icat edildi.
- We need to remember to put some gasoline in the car.
- Arabaya biraz benzin koymayı unutmamalıyız.
- How much gasoline is left in the tank?
- Depoda ne kadar benzin kaldı?
Show More (54)
|