1 |
get dark |
hava kararmak |
v. |
|
- Let's go home before it gets dark.
- Hava kararmadan eve gidelim.
- You should return home before it gets dark.
- Hava kararmadan eve dönmelisin.
- It is getting dark outside.
- Dışarıda hava kararıyor.
- It was getting dark, and we weren’t there yet.
- Hava kararıyordu ve henüz oraya gitmemiştik.
- We will get to Tokyo before it gets dark.
- Hava kararmadan Tokyo'ya varacağız.
- It got dark and I was at a loss what to do.
- Hava karardı ve ben ne yapacağımı şaşırdım.
- I took the bus in order to reach the destination before it got dark.
- Hava kararmadan varacağımız yere ulaşmak için otobüse bindim.
- I have to get home before it gets dark.
- Hava kararmadan önce eve varmak zorundayım.
- It will get dark soon.
- Yakında hava kararacak.
- It gets dark at five now.
- Saat beşte hava kararıyor.
- It got dark and I was at loss what to do.
- Hava karardı ve ben ne yapacağımı şaşırdım.
- Tom did that until it got dark.
- Tom hava kararana kadar bunu yaptı.
- The children all had gone to sleep before it got dark.
- Çocukların hepsi hava kararmadan önce uyumaya gitti.
- I have to get home before it gets dark.
- Hava kararmadan eve gitmem lazım.
- I have to be home tonight before it gets dark.
- Bu gece hava kararmadan önce evde olmalıyım.
- I must get home before it gets dark.
- Hava kararmadan eve gitmeliyim.
- We sang around the fire when it got dark.
- Hava karardığında ateşin etrafında şarkı söyledik.
- All the children fell asleep before it got dark.
- Hava kararmadan bütün çocuklar uykuya daldı.
- We sang around the fire when it got dark.
- Hava kararınca ateşin etrafında şarkı söyledik.
- Let's go home before it gets dark.
- Hava kararmadan önce eve gidelim.
- Tom and Mary walked from early morning until it started to get dark.
- Tom ve Mary sabahın erken saatlerinden hava kararmaya başlayana kadar yürüdüler.
- We stayed outside until it got dark.
- Hava kararana kadar dışarıda kaldık.
- I need to finish this work before it gets dark.
- Bu işi hava kararmadan bitirmeliyim.
- It's starting to get dark outside.
- Dışarıda hava kararmaya başladı.
- Do that before it gets dark.
- Bunu hava kararmadan önce yap.
- Come home before it gets dark.
- Hava kararmadan önce eve gel.
- It got dark, and what was worse, it began to rain.
- Hava karardı ve daha da kötüsü yağmur yağmaya başladı.
- It's starting to get dark.
- Hava kararmaya başladı.
- It's gotten dark.
- Hava karardı.
- It will get dark soon.
- Birazdan hava kararacak.
- It's starting to get dark.
- Hava kararmaya başlıyor.
- Come home before it gets dark.
- Hava kararmadan eve gel.
- Be back before it gets dark.
- Hava kararmadan dönün.
- Be back before it gets dark.
- Hava kararmadan önce geri dön.
- We have to find Tom before it gets dark.
- Hava kararmadan Tom'u bulmak zorundayız.
- It got dark and I was at a loss what to do.
- Hava kararmıştı ve ne yapacağımı şaşırmıştım.
- When it started to get dark, I quickened my pace.
- Hava kararmaya başlayınca adımlarımı hızlandırdım.
- We have to find Tom before it gets dark.
- Hava kararmadan Tom'u bulmalıyız.
- I want to reach the hotel before it gets dark.
- Hava kararmadan otele varmak istiyorum.
- Please make sure you get back home before it gets dark.
- Lütfen hava kararmadan eve döndüğünüzden emin olun.
- You should come back home before it gets dark.
- Hava kararmadan eve dönmelisin.
- The children all had gone to sleep before it got dark.
- Hava kararmadan önce çocukların hepsi uyumuştu.
- I waited for her till it got dark.
- Hava kararana kadar onu bekledim.
- We hope to reach the summit before it gets dark.
- Hava kararmadan zirveye ulaşmayı umuyoruz.
- It was getting dark.
- Hava kararıyordu.
- Don't go out after it gets dark.
- Hava karardıktan sonra dışarı çıkma.
- Tom did that until it got dark.
- Tom bunu hava kararana kadar yaptı.
- I need to finish this work before it gets dark.
- Hava kararmadan bu işi bitirmeliyim.
- We swam until it got dark.
- Hava kararana kadar yüzdük.
- We pitched our tents before it got dark.
- Hava kararmadan önce çadırlarımızı kurduk.
- Don't go out after it gets dark.
- Hava karardıktan sonra dışarı gitme.
- You must come back before it gets dark.
- Hava kararmadan dönmelisin.
- You should come back home before it gets dark.
- Hava kararmadan eve geri dönmelisin.
- All the children fell asleep before it got dark.
- Bütün çocuklar hava kararmadan önce uyudu.
- It was getting dark, and we weren’t there yet.
- Hava kararıyordu ve henüz orada değildik.
- We pitched our tents before it got dark.
- Hava kararmadan çadırlarımızı kurduk.
- I have to be home tonight before it gets dark.
- Bu akşam hava kararmadan önce evde olmak zorundayım.
- We will get to Tokyo before it gets dark.
- Hava kararmadan Tokyo'da olacağız.
- It is getting dark outside.
- Dışarda hava kararıyor.
- It gets dark at five now.
- Artık saat beşte hava kararıyor.
- You must come back before it gets dark.
- Hava kararmadan geri dönmelisin.
- The sun sank below the horizon and it got dark.
- Güneş ufukta battı ve hava karardı.
- It is getting dark outdoors.
- Dışarıda hava kararıyor.
- It got dark and I was at loss what to do.
- Hava kararmıştı ve ne yapacağımı şaşırmıştım.
- I waited for her till it got dark.
- Hava kararıncaya kadar onu bekledim.
Show More (62)
|
2 |
get dark |
kararmak |
v. |
|
- It's already getting dark.
- Hava zaten kararıyor.
- The sky's getting darker.
- Gökyüzü kararıyor.
- In the winter, it gets dark early.
- Kışın hava erken kararır.
- The clouds are getting darker and darker and it's beginning to look like it might rain.
- Bulutlar gittikçe kararıyor ve yağmur yağabilir gibi görünmeye başlıyor.
- The clouds are getting darker.
- Bulutlar kararıyor.
- It's already getting dark.
- Hava çoktan kararmaya başladı.
- It gets dark about half past five these days.
- Bu günlerde hava beş buçuk gibi kararıyor.
- In winter, the days become shorter and it gets darker earlier.
- Kışın günler kısalır ve hava daha erken kararır.
- It is getting darker and darker.
- Gittikçe daha da kararıyor.
- It will get dark earlier this evening, as it is raining.
- Yağmur yağdığı için hava bu akşam daha erken kararacak.
- In winter, the days become shorter and it gets darker earlier.
- Kış aylarında günler kısalır ve hava daha erken kararır.
- In winter it gets dark early.
- Kışın hava erken kararır.
- It's getting dark little by little outside.
- Dışarısı yavaş yavaş kararıyor.
- Everywhere in town it's getting dark.
- Şehirde her yer kararıyor.
- It gets dark about half past five these days.
- Bugünlerde hava yaklaşık beş buçukta kararıyor.
- The clouds are getting darker; it's going to rain.
- Bulutlar kararıyor; yağmur yağacak.
- The clouds are getting darker.
- Bulutlar gittikçe kararıyor.
- The clouds are getting darker and darker and it's beginning to look like it might rain.
- Bulutlar gittikçe kararıyor ve yağmur yağacakmış gibi görünüyor.
- It's getting dark little by little outside.
- Dışarıda hava yavaş yavaş kararıyor.
- The sky is getting dark.
- Gökyüzü kararıyor.
- It is getting darker and darker.
- Hava gittikçe kararıyor.
Show More (18)
|
3 |
get dark |
karanlık olmak |
v. |
|
- Everywhere in town it's getting dark.
- Kasabadaki her yerde hava karanlık oluyor.
- It's starting to get dark outside.
- Dışarısı karanlık olmaya başlıyor.
- It's already getting dark.
- Zaten karanlık oluyor.
Show More (0)
|
4 |
get dark |
karanlık çökmek |
v. |
|
- The sun sank below the horizon and it got dark.
- Güneş ufkun altına battı ve karanlık çöktü.
Show More (-2)
|