grandiose - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
grandiose görkemli adj.
  • These grandiose perspectives are, however, more cause for concern than for celebration.
  • Ancak bu görkemli perspektifler kutlamadan ziyade endişe kaynağıdır.
  • The public do not want yet another grandiose-sounding piece of paper.
  • Halk, kulağa görkemli gelen bir başka kağıt parçası daha istemiyor.
  • These grandiose perspectives are, however, more cause for concern than for celebration.
  • Ancak bu görkemli perspektifler kutlamadan çok endişe kaynağıdır.
Show More (1)