|
- I am grateful to the honourable Member for raising this question.
- Sayın Üyeye bu soruyu gündeme getirdiği için minnettarım.
- I am grateful that you wrote in the past, but last week his leave to appeal to the Supreme Court was turned down.
- Geçmişte yazdığınız için minnettarım, ancak geçen hafta Yüksek Mahkeme'ye temyiz başvurusu reddedildi.
- For that too I am most grateful to you.
- Bunun için ben de size minnettarım.
- I am grateful for the cooperation I have enjoyed, and I thank all of you for your attention.
- Sağladığınız işbirliği için minnettarım ve ilginiz için hepinize teşekkür ediyorum.
- We are grateful for your reference to tax reductions.
- Vergi indirimlerine atıfta bulunduğunuz için minnettarız.
- I am very grateful to the many colleagues who supported my report.
- Raporuma destek veren çok sayıda meslektaşıma minnettarım.
- The Commission is grateful for the support Parliament has so far shown for this proposal.
- Komisyon, Parlamentonun bu teklife şimdiye kadar gösterdiği destek için minnettardır.
- I am therefore grateful for the work carried out.
- Bu nedenle yürütülen çalışmalar için minnettarım.
- And I am grateful because I think the Commission's statements have pointed to a constructive way forward here.
- Komisyon'un açıklamalarının ileriye dönük yapıcı bir yola işaret ettiğini düşündüğüm için size minnettarım.
- He has a great relationship with our Parliament, for which we are very grateful to him.
- Parlamentomuzla harika bir ilişkisi var ve bunun için kendisine minnettarız.
- I would normally thank the Commission for a proposal it sends to Parliament, but this time I am not so grateful.
- Normalde Komisyon'a Parlamento'ya gönderdiği bir teklif için teşekkür ederdim, ancak bu kez o kadar minnettar değilim.
- This happened this morning, for which I am grateful.
- Bu sabah gerçekleşti, bunun için minnettarım.
- I am grateful for that.
- Bunun için minnettarım.
- I am grateful for your explanations, but I wanted to stress the urgency of the issue.
- Açıklamalarınız için minnettarım ancak konunun aciliyetini vurgulamak istedim.
- I wish to say at the outset that the committee is very grateful that we secured this inquiry.
- En başta belirtmek isterim ki, komite bu soruşturmanın yapılmasını sağladığımız için çok minnettardır.
- I am grateful for this.
- Bunun için minnettarım.
- I, and no doubt many others, too, are grateful for this.
- Ben ve şüphesiz pek çok kişi de bunun için minnettarız.
- I, and no doubt many others too, are grateful for this.
- Ben ve şüphesiz pek çok kişi de bunun için minnettarız.
- I am grateful to the honourable Member for what he said initially.
- Sayın Üyeye başlangıçta söyledikleri için minnettarım.
- Many of you have done that and I am grateful.
- Birçoğunuz bunu yaptınız ve size minnettarım.
- In this regard, we are grateful for the commitment of the Presidency-in-Office of the Council.
- Bu bağlamda Konsey Dönem Başkanlığının kararlılığı için minnettarız.
- I am extremely grateful for the courteous offer that has been made.
- Yapılan nazik teklif için son derece minnettarım.
- This is good news and we are grateful for it.
- Bu iyi bir haber ve bunun için minnettarız.
- You have found an innovative method, for which we are very grateful.
- Yenilikçi bir yöntem buldunuz, bunun için size minnettarız.
- I am grateful for the contributions, the compliments and the criticisms expressed so clearly.
- Bu kadar açık bir şekilde ifade edilen katkılar, övgüler ve eleştiriler için minnettarım.
- I am, naturally, also grateful to the Council.
- Doğal olarak Konsey'e de minnettarım.
- I am grateful to the rapporteurs for the excellent work they have done, and I support these reports.
- Raportörlere yaptıkları mükemmel çalışma için minnettarım ve bu raporları destekliyorum.
- Wallström always brings a light and happy touch to our proceedings and we are grateful for that.
- Wallström işlemlerimize her zaman hafif ve mutlu bir dokunuş getiriyor ve bunun için minnettarız.
- I am grateful that you wrote in the past, but last week his leave to appeal to the Supreme Court was turned down.
- Geçmişte yazdığınız için minnettarım, ancak geçen hafta Yüksek Mahkeme'ye itiraz izni reddedildi.
- I am grateful to you for allowing this question to be taken.
- Bu sorunun sorulmasına izin verdiğiniz için size minnettarım.
- I am grateful for the endorsement of my colleague!
- Meslektaşımın desteği için minnettarım!
- I am grateful for the Council's oral, and also written, reply.
- Konsey'in sözlü ve aynı zamanda yazılı cevabı için minnettarım.
- I am very grateful for the work she has done.
- Yaptığı çalışmalar için kendisine minnettarım.
- The rapporteur has taken a great deal of trouble about the analysis, and for that I am very grateful to him.
- Sözcü analiz konusunda büyük bir zahmete katlandı ve bunun için kendisine minnettarım.
- We like some of your answers more than others, but we are grateful for your dedication.
- Bazı cevaplarınızı diğerlerinden daha çok beğendik, ancak bağlılığınız için minnettarız.
- We are grateful for this confirmation of our understanding of the law.
- Hukuk anlayışımızın bu şekilde teyit edilmesinden dolayı minnettarız.
- I am grateful but not surprised by the tone of the report.
- Raporun tonundan dolayı minnettarım ancak şaşırmadım.
- People were particularly grateful to have the opportunity to submit their comments to the committee members in person.
- İnsanlar, yorumlarını komite üyelerine şahsen sunma fırsatına sahip oldukları için özellikle minnettardılar.
- I am deeply grateful for the constructive teamwork that this made possible.
- Bunun mümkün kıldığı yapıcı ekip çalışması için derinden minnettarım.
- I am grateful for this debate, which has raised some extremely important questions, to which I should like to respond.
- Yanıtlamak istediğim son derece önemli bazı soruları gündeme getiren bu tartışma için minnettarım.
- The European Convention proposes similar changes, something for which we are extremely grateful.
- Avrupa Konvansiyonu da benzer değişiklikler önermektedir ki bunun için son derece minnettarız.
- I did not do this and I am also grateful to my fellow MEPs who were dissuaded from fighting this battle.
- Bunu ben yapmadım ve bu savaştan vazgeçirilen AP üyesi arkadaşlarıma da minnettarım.
- If success is coming at this late stage, I am grateful.
- Eğer başarı bu geç aşamada geliyorsa, minnettarım.
- We are also grateful for this impetus you are giving to the revision of directives.
- Direktiflerin gözden geçirilmesine verdiğiniz bu ivme için de minnettarız.
- I am grateful for his having mentioned my own country.
- Kendi ülkemden bahsettiği için minnettarım.
- I am grateful for the work he has done on this subject.
- Bu konuda yaptığı çalışmalar için kendisine minnettarım.
- However, they were not only grateful, they were also hopeful.
- Bununla birlikte, sadece minnettar değil, aynı zamanda umutluydular.
- I am very grateful for the speed with which agreement could be reached on the creation of such a new instrument.
- Böyle yeni bir enstrümanın oluşturulması konusunda anlaşmaya varılma hızı için minnettarım.
- The European Parliament is therefore grateful for his petition since it draws attention to a problem with the law.
- Bu nedenle Avrupa Parlamentosu, yasadaki bir soruna dikkat çektiği için bu dilekçeye minnettardır.
- We still have to finalise preparations for enlargement, but we are grateful to Parliament for its offers for 2002.
- Genişleme hazırlıklarını tamamlamamız gerekiyor. 2002 yılı için sunduğu teklifler için Parlamento'ya minnettarız.
- The Commission is once again grateful for the efforts of the Spanish presidency.
- Komisyon, İspanya dönem başkanlığının çabaları için bir kez daha minnettardır.
- I am grateful to you for consistently encouraging Parliament to play a more significant role in trade policy.
- Parlamentoyu ticaret politikasında daha önemli bir rol oynamaya sürekli olarak teşvik ettiğiniz için size minnettarım.
- I am grateful for the support I had in producing this report.
- Bu raporun hazırlanmasında bana verilen destek için minnettarım.
- Many of our amendments have been adopted, for which we are grateful.
- Yaptığımız değişikliklerin birçoğu kabul edildi, bunun için minnettarız.
- I am grateful for the effort made to strike the right balance and I believe that you have broadly succeeded.
- Doğru dengeyi kurmak için gösterdiğiniz çaba için minnettarım ve büyük ölçüde başarılı olduğunuza inanıyorum.
- This has since been done and we are grateful for this.
- O zamandan beri bu yapıldı ve bunun için minnettarız.
- I am very grateful for today's report.
- Bugünkü rapor için çok minnettarım.
- We are grateful to you for that, and we hope that all following Presidencies will learn from your example.
- Bunun için size minnettarız ve umuyoruz ki bundan sonraki tüm Dönem Başkanlıkları sizin örneğinizden ders alırlar.
- I am grateful for the opportunity to discuss this issue here today.
- Bugün burada bu konuyu tartışma fırsatı bulduğum için minnettarım.
- I am very grateful to the many colleagues who supported my report.
- Raporumu destekleyen pek çok meslektaşıma minnettarım.
- We are grateful to you for this analysis.
- Bu analiz için size minnettarız.
- I did not do this and I am also grateful to my fellow MEPs who were dissuaded from fighting this battle.
- Ben bunu yapmadım ve bu savaştan vazgeçirilen AP üyesi arkadaşlarıma da minnettarım.
- I am grateful to have the opportunity to respond at the end of the debate.
- Tartışmanın sonunda cevap verme fırsatı bulduğum için minnettarım.
- I am also most grateful to the Commission for always having been there with us and for doing its bit.
- Ayrıca Komisyon'a her zaman yanımızda olduğu ve üzerine düşeni yaptığı için minnettarım.
- I am eternally grateful for the way that the European Parliament has never wavered in its support.
- Avrupa Parlamentosu'nun desteğini hiçbir zaman esirgemediği için sonsuz minnettarım.
- Be grateful for every day when you have nothing hurts.
- Hiç acı çekmediğin her gün için minnettar ol.
- Be grateful for every day when you have nothing hurts.
- Hiçbir şeyin canını yakmadığı her gün için minnettar ol.
- Tom looks grateful.
- Tom minnettar görünüyor.
- We're very grateful for your hospitality.
- Misafirperverliğiniz için çok minnettarız.
- Tom is deeply grateful for all Mary's help.
- Tom Mary'nin tüm yardımları için derinden minnettardır.
- I'm very grateful for your support.
- Desteğiniz için minnettarım.
- I'm extremely grateful.
- Ben son derece minnettarım.
- I'd be very grateful.
- Çok minnettar olurum.
- We're grateful to you for all your help.
- Tüm yardımlarınız için size minnettarız.
- We'd all be very grateful if that happened.
- Bu olsaydı hepimiz çok minnettar olurduk.
- Always be grateful to your mother and father.
- Her zaman anne ve babana minnettar ol.
- They were very grateful.
- Onlar çok minnettardı.
- I'm grateful for all you've done.
- Yaptığın her şey için minnettarım.
- Tom is grateful for what you did for Mary.
- Tom, Mary için yaptıklarına minnettar.
- We are grateful to you for your kindness.
- Nezaketiniz için size minnettarız.
- I'd be really grateful.
- Ben gerçekten minnettar olurum.
- Tom is grateful to Mary for all her help.
- Tom tüm yardımları için Mary'ye minnettar.
- We're so grateful.
- Biz çok minnettarız.
- They seemed grateful.
- Minnettar görünüyorlardı.
- Tom was extremely grateful.
- Tom son derece minnettardı.
- I should be very grateful if you would send them by air.
- Hava yoluyla gönderirseniz çok minnettar olurum.
- I'm grateful for the invitation.
- Ben, davet için minnettarım.
- I'm just so grateful for you.
- Sana çok minnettarım.
- I was very grateful.
- Çok minnettardım.
- We're very grateful.
- Çok minnettarız.
- We're grateful to you for what you did.
- Yaptıkların için sana minnettarız.
- I'm extremely grateful to you.
- Ben size son derece minnettarım.
- Tom is grateful.
- Tom minnettar.
- I'm very grateful for everything you've done for me.
- Benim için yaptığın her şey için minnettarım.
- We're very grateful for your help.
- Yardımlarınız için minnettarız.
- I was grateful.
- Minnettarım.
- We're very grateful for that.
- Bunun için çok minnettarız.
- I am very grateful to you for your help.
- Yardımınız için size minnettarım.
- I'm so grateful for you.
- Senin için çok minnettarım.
- We were so grateful.
- Çok minnettardık.
- Tom said that he was very grateful.
- Tom çok minnettar olduğunu söyledi.
- I'm grateful you volunteered to help.
- Yardım etmek için gönüllü olduğuna minnettarım.
- We're so grateful.
- Çok minnettarız.
- His employer was sincerely grateful for his cooperation.
- İşvereni, işbirliği için içtenlikle minnettardı.
- I'm very grateful for what you've done for me and my family.
- Benim ve ailem için yaptıklarınıza minnettarım.
- We're just grateful Tom is alive.
- Tom hayatta olduğu için minnettarız.
- We're grateful to you for what you did.
- Yaptığınız şey için size minnettarız.
- We were grateful.
- Biz minnettardık.
- We're grateful for your help.
- Yardımın için minnettarız.
- I'm very grateful for what you've done.
- Yaptıkların için çok minnettarım.
- Tom said he's grateful.
- Tom, minnettar olduğunu söyledi.
- They'll be so grateful.
- Onlar çok minnettar olacaklar.
- Tom is very grateful for what you did.
- Tom yaptığın şey için çok minnettar.
- I'm grateful for what you did.
- Yaptığın için minnettarım.
- Tom is deeply grateful for all Mary's help.
- Tom, Mary'nin tüm yardımları için çok minnettar.
- We are very grateful for what you did.
- Yaptıklarınız için çok minnettarız.
- I'm sure Tom is grateful for your help.
- Eminim Tom yardımın için minnettardır.
- We are very grateful to you for all the help you have given us.
- Bize sağladığınız tüm yardımlar için size minnettarız.
- We're very grateful for your help.
- Yardımın için çok minnettarız.
- Anyway, I am grateful that we're still together.
- Neyse, hâlâ beraber olduğumuz için minnettarım.
- I'm very grateful for that.
- Bunun için minnettarım.
- I'm very grateful for what you've done for me and my family.
- Benim ve ailem için yaptıklarınıza çok minnettarım.
- I'm grateful to you for your help.
- Yardımınız için size minnettarım.
- I thought you'd be grateful.
- Minnettar olursun sanmıştım.
- I know you feel grateful.
- Minnettar hissettiğini biliyorum.
- They were grateful.
- Minnettarlardı.
- I don't want Tom to think I'm not grateful.
- Tom'un minnettar olmadığımı düşünmesini istemiyorum.
- I am very grateful to you for what you've done for my family.
- Ailem için yaptıklarınızdan dolayı size minnettarım.
- We are grateful to you for your help.
- Yardımlarınız için size minnettarız.
- I'm grateful for what she did.
- Yaptığı şey için minnettarım.
- I am very grateful for your help.
- Yardımın için çok minnettarım.
- They'll be so grateful.
- Çok minnettar olacaklar.
- I'm extremely grateful to you and Tom.
- Sana ve Tom'a son derece minnettarım.
- Mary was grateful that he had changed the subject.
- Mary onun konuyu değiştirdiğine minnettardı.
- I'm grateful to you for your help.
- Yardımlarınız için size minnettarım.
- I'm very grateful to you for your advice.
- Tavsiyen için sana minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
- Nezaketiniz için size minnettarım.
- I am grateful to them.
- Onlara minnettarım.
- I can't tell you how grateful I am.
- Ne kadar minnettar olduğumu anlatamam.
- I'm deeply grateful for your kindness.
- Kibarlığın için derinden minnettarım.
- I'm extremely grateful.
- Son derece minnettarım.
- We are grateful for the music he left behind.
- Geride bıraktığı müziğe minnettarız.
- I am deeply grateful to you for your kindness.
- Nezaketiniz için size minnettarım.
- I'm just so grateful for you.
- Ben sadece sana çok minnettarım.
- We're grateful nobody was injured.
- Kimse yaralanmadığı için minnettarız.
- I'm very grateful to you for everything.
- Her şey için sana minnettarım.
- I was very grateful.
- Ben çok minnettardım.
- Be grateful.
- Minnettar ol.
- I'd be very grateful if you would do that for me.
- Bunu benim için yaparsan çok minnettar olurum.
- Tom was grateful for your help.
- Tom yardımınız için minnettardı.
- I am grateful for your hospitality, and the hospitality of the people of Egypt.
- Misafirperverliğiniz ve Mısır halkının misafirperverliği için minnettarım.
- I'm grateful for your help.
- Yardımın için minnettarım.
- I'm grateful you volunteered to help.
- Yardım etmeye gönüllü olduğun için minnettarım.
- They seemed grateful.
- Onlar minnettar görünüyordu.
- Tom believed in me, and I am grateful to him.
- Tom bana inandı ve ona minnettarım.
- I am grateful to you for inviting me to the party.
- Beni partiye davet ettiğin için minnettarım.
- I'm grateful for all you've done.
- Tüm yaptıkların için minnettarım.
- I'm very grateful to be a Muslim today.
- Bugün Müslüman olduğum için çok minnettarım.
- I'd be very grateful if you could help me tomorrow.
- Yarın bana yardım ederseniz çok minnettar olurum.
- I'm so grateful.
- Çok minnettarım.
- We're grateful.
- Minnettarız.
- I'm very grateful for everything you've done for me.
- Benim için yaptığın her şeye minnettarım.
- I'm kind to everyone and grateful.
- Herkese nazik ve minnettarım.
- We're grateful for what you did.
- Yapmış olduklarınız için minnettarız.
- I'm very grateful for your help.
- Yardımın için çok minnettarım.
- I'm so grateful for you.
- Sana çok minnettarım.
- We're grateful for your support.
- Desteğiniz için minnettarız.
- Whenever I'm on top of a mountain, I feel grateful.
- Ne zaman bir dağın tepesinde olsam kendimi minnettar hissediyorum.
- I'm truly grateful!
- Gerçekten minnettarım!
- I'm so grateful for that.
- Bunun için çok minnettarım.
- Tom believed in me, and I am grateful to him.
- Tom bana inandı ve ben ona minnettarım.
- I'm so grateful to you for this opportunity.
- Bu fırsat için size çok minnettarım.
- We're grateful nobody was injured.
- Kimsenin yaralanmadığına minnettarız.
- I'm very grateful to you for your help.
- Yardımlarınız için size minnettarım.
- I'm grateful to you.
- Ben sana minnettarım.
- He was grateful in his last days because I helped him.
- Son günlerinde ona yardım ettiğim için minnettardı.
- I'd be really grateful.
- Gerçekten minnettar olurum.
- I'm grateful for your support.
- Desteğiniz için minnettarım.
- I'm grateful for your contributions.
- Katkılarınız için minnettarım.
- I'm grateful that you're safe.
- Güvende olduğun için minnettarım.
- We are grateful to you for your kindness.
- İyiliğiniz için size minnettarız.
- I'm grateful.
- Ben minnettarım.
- I am very grateful to you for your advice.
- Tavsiyen için sana minnettarım.
- I'd be very grateful if you could help me.
- Bana yardım ederseniz çok minnettar olurum.
- I'm very grateful for that.
- Ben bunun için çok minnettarım.
- What are you grateful for?
- Ne için minnettarsın?
- Tom was grateful for your help.
- Tom, yardımın için minnettardı.
- I'd be very grateful if you could help me.
- Bana yardım edebilirsen minnettar kalırım.
- I'm grateful for your help.
- Yardımınız için minnettarım.
- We're very grateful for your hospitality.
- Biz konukseverliğiniz için çok minnettarız.
- I'm very grateful to you for your help.
- Yardımınız için size çok minnettarım.
- I'd be very grateful if you'd help me.
- Bana yardım edersen çok minnettar olurum.
- I'm very grateful to you for your advice.
- Tavsiyen için sana çok minnettarım.
- I'm very grateful for your help.
- Yardımınız için çok minnettarım.
- I'm just grateful none of my friends saw me with Tom.
- Arkadaşlarımdan hiçbiri beni Tom'la görmediği için minnettarım.
- I'm kind to everyone and grateful.
- Herkese karşı nazik ve minnettarım.
- I am very grateful for all the sacrifices my parents made for my sake.
- Ailemin benim iyiliğim için yaptığı tüm fedakarlıklara minnettarım.
- We're grateful to you for all your help.
- Bütün yardımınız için size minnettarız.
- We're grateful.
- Biz minnettarız.
- I'm grateful for the invitation.
- Davetiniz için minnettarım.
- I am grateful to you for your help.
- Yardımınız için size minnettarım.
- I wish people were more grateful.
- Keşke insanlar daha minnettar olsa.
- We're grateful for your assistance.
- Yardımınız için minnettarız.
- I can't tell you how grateful I am.
- Ne kadar minnettar olduğumu sana söyleyemem.
- We're grateful for your assistance.
- Yardımlarınız için minnettarız.
- I am grateful to you for your kindness.
- İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for inviting me to the party.
- Beni partiye davet ettiğiniz için size minnettarım.
- I'm sure Tom is grateful for your support.
- Eminim Tom desteğiniz için minnettardır.
- Tom said that he was really grateful.
- Tom gerçekten minnettar olduğunu söyledi.
- I'm very grateful to Tom for saving my life.
- Hayatımı kurtardığı için Tom'a minnettarım.
- I'm very grateful for everything you've done.
- Yaptığın her şey için çok minnettarım.
- I'm very grateful for your support.
- Ben desteğin için çok minnettarım.
- I'm grateful for what you did.
- Yaptığın şey için minnettarım.
- I'm so grateful.
- Ben çok minnettarım.
- I'm grateful.
- Minnettarım.
- Tom was grateful to us.
- Tom bize minnettardı.
- We are very grateful to those people.
- O insanlara çok minnettarız.
- I'd be very grateful.
- Çok minnettar olurdum.
- We're very grateful.
- Biz çok minnettarız.
- Be grateful for what you've got.
- Sahip oldukların için minnettar ol.
- Anyway, I am grateful that we're still together.
- Her neyse, hâlâ birlikte olduğumuz için minnettarım.
- I'm really grateful.
- Gerçekten minnettarım.
- We're grateful for your support.
- Desteğin için minnettarız.
- I'd be very grateful if you'd help me.
- Bana yardım ederseniz çok minnettar olurum.
- We were so grateful.
- Çok minnettar kalmıştık.
- I'm extremely grateful to you.
- Size çok minnettarım.
- I'm grateful to be alive.
- Hayatta olduğum için minnettarım.
- I'm deeply grateful for your kindness.
- Nezaketiniz için size minnettarım.
- I'm grateful to you.
- Sana minnettarım.
- Tom was grateful to be alive.
- Tom hayatta olduğu için minnettardı.
- I'll be forever grateful.
- Sonsuza dek minnettar olacağım.
- Mary was grateful that he had changed the subject.
- Mary konuyu değiştirdiği için minnettardı.
- Tom and Mary are grateful.
- Tom ve Mary minnettarlar.
- I am very grateful for your help.
- Yardımınız için çok minnettarım.
- We're grateful for what you did.
- Yaptığınız şey için minnettarız.
- They were grateful.
- Onlar minnettardı.
- I am very grateful of you.
- Sana çok minnettarım.
- I think Tom was grateful.
- Bence Tom minnettardı.
- I'm very grateful to you for everything.
- Her şey için sana çok minnettarım.
- I'm grateful for Tom's help.
- Tom'un yardımı için minnettarım.
- I'd be very grateful if you could help me move this sofa.
- Bu kanepeyi taşımama yardım ederseniz çok minnettar olurum.
- I am deeply grateful to you for your kindness.
- İyiliğin için sana derinden minnettarım.
- I'm grateful for that.
- Bunun için minnettarım.
- We're grateful for your help.
- Yardımınız için minnettarız.
- Tom was very grateful.
- Tom çok minnettardı.
- We're very grateful for that.
- Biz onun için çok minnettarız.
- Tom said he's grateful.
- Tom minnettar olduğunu söyledi.
- I am very grateful to you for what you've done for my family.
- Aileme yaptıklarınız için size çok minnettarım.
- We'd all be very grateful if that happened.
- Bu olursa hepimiz çok minnettar oluruz.
- Whenever I'm on top of a mountain, I feel grateful.
- Ne zaman bir dağın tepesinde olsam, kendimi minnettar hissederim.
- I'm just grateful for the opportunity to help.
- Yardım etme fırsatı bulduğum için minnettarım.
- I can't express how grateful I am.
- Ne kadar minnettar olduğumu ifade edemem.
- I'm extremely grateful to you and Tom.
- Sana ve Tom'a çok minnettarım.
- They were very grateful.
- Çok minnettarlardı.
- Tom said he was very grateful for your help.
- Tom yardımınız için çok minnettar olduğunu söyledi.
- I'm very grateful for what you've done.
- Yaptığınız şey için çok minnettarım.
- We are grateful to you for your help.
- Yardımınız için size minnettarız.
- Tom was grateful.
- Tom minnettardı.
- I'm very grateful to you.
- Sana çok minnettarım.
- I'm grateful for your contributions.
- Katkılarınızdan dolayı çok minnettarım.
- We're grateful to be alive.
- Hayatta olduğumuz için minnettarız.
- Tom is grateful for what you did for Mary.
- Tom, Mary için yaptığınız şey için minnettar.
- I can't express how grateful I am.
- Ne kadar minnettar olduğumu anlatamam.
- Tom and Mary are grateful.
- Tom ve Mary minnettardır.
Show More (261)
|