|
- Wake up, have breakfast at the hotel, and then check out.
- Uyanın, otelde kahvaltınızı yapın ve ardından otelden çıkış yapın.
- You can have breakfast between 7 and 9.
- 7-9 arası kahvaltı yapabilirsiniz.
- Have you had breakfast yet?
- Henüz kahvaltı yaptın mı?
- Water the flowers before you have breakfast.
- Kahvaltınızı yapmadan önce çiçekleri sulayın.
- When I get up in the morning, I usually have breakfast in the kitchen.
- Sabah kalktığımda genellikle mutfakta kahvaltı yaparım.
- We have breakfast at seven.
- Biz yedide kahvaltı yaparız.
- He had breakfast all alone.
- Tek başına kahvaltı yaptı.
- Sami had breakfast at a McDonald's.
- Sami bir McDonald's'da kahvaltı yaptı.
- I just had breakfast with Tom.
- Az önce Tom ile kahvaltı yaptım.
- We had breakfast.
- Kahvaltı yaptık.
- I assume you've had breakfast.
- Ben kahvaltıyı yaptığını varsayıyorum.
- Have you had breakfast?
- Kahvaltı yaptın mı?
- This morning I got up too late to have breakfast.
- Bu sabah kahvaltı yapmak için çok geç kalktım.
- While having breakfast, we made a plan for the day.
- Kahvaltı yaparken günün planını yaptık.
- This morning I got up too late to have breakfast.
- Bu sabah kahvaltı yapamayacak kadar çok geç kalktım.
- You had better have breakfast.
- Kahvaltı yapsan iyi olur.
- He had breakfast.
- O kahvaltı yaptı.
- You had breakfast, didn't you?
- Kahvaltı yaptın, değil mi?
- I just had breakfast.
- Daha yeni kahvaltı yaptım.
- You should have breakfast every day.
- Her gün kahvaltı yapmalısın.
- I had breakfast in haste in order to be in time for the first bus.
- İlk otobüse yetişmek için aceleyle kahvaltımı yaptım.
- Isn't Tom having breakfast?
- Tom kahvaltı yapmıyor mu?
- What time do you have breakfast?
- Ne zaman kahvaltı yaparsın?
- I had breakfast.
- Kahvaltı yaptım.
- You should have breakfast every day.
- Her gün kahvaltı yapman gerek.
- Tom had breakfast.
- Tom kahvaltı yaptı.
- Tom and Mary are having breakfast.
- Tom ve Mary kahvaltı yapıyorlar.
- We'll have breakfast at eight o'clock.
- Saat sekizde kahvaltı yapacağız.
- He has breakfast at the local coffee shop every day.
- Her gün kahvecide kahvaltı yapıyor.
- Tom had breakfast all by himself.
- Tom tamamen tek başına kahvaltı yaptı.
- I think I'll have breakfast.
- Sanırım kahvaltı yapacağım.
- Have breakfast.
- Kahvaltı yap.
- You haven't had breakfast yet, have you?
- Henüz kahvaltı yapmadın, değil mi?
- You need to have breakfast.
- Kahvaltı yapman gerekiyor.
- What time will you have breakfast?
- Saat kaçta kahvaltı yapacaksın?
- I would like to have breakfast.
- Kahvaltı yapmak istiyorum.
- I just had breakfast with them.
- Az önce onlarla kahvaltı yaptım.
- I'd like to have breakfast with you.
- Sizinle birlikte kahvaltı yapmak istiyorum.
- I assume you've had breakfast.
- Kahvaltı yaptığınızı varsayıyorum.
- I am starving because I didn't have breakfast.
- Kahvaltı yapmadığım için açlıktan ölüyorum.
- Tom has breakfast at the local coffee shop every day.
- Tom her gün yerel kahve dükkanında kahvaltı yapar.
- Mary had breakfast.
- Mary kahvaltı yaptı.
- What time do you usually have breakfast?
- Genelde kaçta kahvaltı yaparsın?
- Have you already had breakfast?
- Kahvaltı yaptın mı?
- I had breakfast after you did.
- Sen yaptıktan sonra kahvaltı yaptım.
- I have breakfast at seven.
- Saat yedide kahvaltı yaparım.
- Have you had breakfast yet?
- Kahvaltı yaptın mı?
- I'm having breakfast.
- Ben kahvaltı yapıyorum.
- What time will you have breakfast?
- Saat kaçta kahvaltı yapacaksınız?
- I just had breakfast with her.
- Az önce onunla kahvaltı yaptım.
- They are having breakfast at eight this week.
- Bu hafta sekizde kahvaltı yapacaklar.
- We have breakfast in the morning.
- Sabah kahvaltı yapıyoruz.
- Tom will have breakfast early tomorrow.
- Tom, yarın erken kahvaltı yapacak.
- He had breakfast.
- O, sabah kahvaltısı yaptı.
- We will have breakfast at eight o'clock.
- Saat sekizde kahvaltı yapacağız.
- I usually have breakfast at seven.
- Genellikle saat yedide kahvaltı yaparım.
- Do you want to have breakfast with me?
- Benimle kahvaltı yapmak ister misin?
- I just had breakfast.
- Az önce kahvaltı yaptım.
- Have you already had breakfast?
- Kahvaltı yapmış mıydın?
- Layla was having breakfast on her porch.
- Leyla verandasında kahvaltı yapıyordu.
- What time do you usually have breakfast?
- Genellikle saat kaçta kahvaltı yaparsın?
- Did you have breakfast?
- Kahvaltı yaptın mı?
- I just had breakfast with Tom.
- Az önce Tom'la kahvaltı yaptım.
- They are having breakfast now.
- Şu anda kahvaltı yapıyorlar.
- Did you have breakfast this morning?
- Bu sabah kahvaltı yaptınız mı?
- They are having breakfast now.
- Onlar şimdi kahvaltı yapıyorlar.
- I didn't have breakfast this morning.
- Bu sabah kahvaltı yapmadım.
- I just had breakfast with him.
- Onunla kahvaltı yaptım.
- I am starving because I didn't have breakfast.
- Açlıktan ölüyorum çünkü kahvaltı yapmadım.
- I had breakfast.
- Ben sabah kahvaltısı yaptım.
- I just had breakfast with him.
- Az önce onunla kahvaltı yaptım.
- On June 21st, 1974, José had breakfast with Liliana for the last time.
- 21 Haziran 1974'te José, Liliana ile son kez kahvaltı yaptı.
- We are having breakfast.
- Kahvaltı yapacağız.
- We're having breakfast.
- Biz kahvaltı yapıyoruz.
- I'm going to have breakfast with Tom tomorrow.
- Yarın Tom'la kahvaltı yapacağım.
- I had breakfast in haste in order to be in time for the first bus.
- Ben ilk otobüse zamanında yetişmek için aceleyle kahvaltı yaptım.
- I had breakfast in pajamas.
- Pijamalarımla kahvaltı yaptım.
- They are having breakfast at eight this week.
- Bu hafta saat sekizde kahvaltı yapıyorlar.
- I just had breakfast with them.
- Onlarla kahvaltı yaptım.
- You need to have breakfast.
- Sabah kahvaltısı yapmalısın.
- You haven't had breakfast yet, have you?
- Daha kahvaltı yapmadın, değil mi?
- Do you want to have breakfast?
- Kahvaltı yapmak ister misin?
- She had breakfast.
- O kahvaltı yaptı.
- Did you have breakfast?
- Kahvaltı yaptınız mı?
- Did you have breakfast this morning?
- Bu sabah kahvaltı yaptın mı?
- We have breakfast in the kitchen.
- Biz mutfakta kahvaltı yaparız.
- Would you like to have breakfast with me?
- Benimle kahvaltı yapmak ister misin?
Show More (84)
|
|
- Would you have breakfast and come down?
- Kahvaltı edip aşağı iner misin?
- He has breakfast at the local coffee shop every day.
- Her gün yerel kafede kahvaltı ediyor.
- Layla was having breakfast on her porch.
- Layla verandasında kahvaltı ediyordu.
- We are having breakfast.
- Biz kahvaltı ediyoruz.
- I like having breakfast with you.
- Seninle kahvaltı etmeyi seviyorum.
- Isn't Tom having breakfast?
- Tom kahvaltı etmiyor mu?
- Would you like to have breakfast with me?
- Benimle kahvaltı etmek ister misin?
- You had better have breakfast.
- Kahvaltı etsen iyi olur.
- I'm going to have breakfast with Tom tomorrow.
- Yarın Tom'la kahvaltı edeceğim.
- We're having breakfast.
- Kahvaltı ediyoruz.
- We could still have breakfast together.
- Hala birlikte kahvaltı edebiliriz.
- They had breakfast.
- Kahvaltı ettiler.
- Let's have breakfast.
- Kahvaltı edelim.
- We will have breakfast at eight o'clock.
- Biz saat sekizde kahvaltı edeceğiz.
- While having breakfast, we made a plan for the day.
- Kahvaltı ederken, biz gün için bir plan yaptık.
- Sami had breakfast at a McDonald's.
- Sami McDonald's'ta kahvaltı etti.
- You've already had breakfast, haven't you?
- Zaten kahvaltı ettiniz, değil mi?
- I'm having breakfast.
- Kahvaltı ediyorum.
- I have breakfast at seven.
- Yedide kahvaltı ederim.
- I just had breakfast with her.
- Az önce onunla kahvaltı ettim.
- Tom has breakfast at the local coffee shop every day.
- Tom her gün yerel kafede kahvaltı ediyor.
- We have breakfast in the morning.
- Sabahları kahvaltı ederiz.
- Tom will have breakfast early tomorrow.
- Tom yarın erkenden kahvaltı edecek.
- Water the flowers before you have breakfast.
- Kahvaltı etmeden önce çiçekleri sulayın.
- I had breakfast after you did.
- Senden sonra kahvaltı ettim.
- We should have breakfast together.
- Birlikte kahvaltı etmeliyiz.
- Tom and Mary are having breakfast.
- Tom ve Mary kahvaltı ediyorlar.
- I think I'll have breakfast.
- Sanırım kahvaltı edeceğim.
- I had breakfast by myself.
- Tek başıma kahvaltı ettim.
- You've already had breakfast, haven't you?
- Kahvaltı ettin, değil mi?
- I had breakfast by myself.
- Ben tek başıma kahvaltı ettim.
- Layla was having breakfast.
- Leyla kahvaltı ediyordu.
- Where shall we have breakfast today?
- Bugün nerede kahvaltı edelim?
- Layla was having breakfast.
- Layla kahvaltı ediyordu.
- He will have breakfast early tomorrow.
- Yarın erkenden kahvaltı edecek.
- You can have breakfast between 7 and 9.
- Saat 7 ile 9 arasında kahvaltı edebilirsiniz.
- We haven't had breakfast even though it is noon now.
- Şu anda öğlen olmasına rağmen kahvaltı etmedik.
- We'll have breakfast at eight o'clock.
- Biz saat sekizde kahvaltı edeceğiz.
- They usually have breakfast at half past seven o'clock and eat their lunch at twelve.
- Genellikle saat yedi buçukta kahvaltı ederler ve öğle yemeklerini on ikide yerler.
- Do you want to have breakfast with me?
- Benimle kahvaltı etmek ister misin?
- You had breakfast, didn't you?
- Sen kahvaltını ettin, değil mi?
- When I get up in the morning, I usually have breakfast in the kitchen.
- Sabahları kalktığımda, genellikle mutfakta kahvaltı ederim.
- Have breakfast.
- Kahvaltı edin.
- I'd like to have breakfast with you.
- Seninle kahvaltı etmek isterim.
Show More (41)
|