hem - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
as well as hem conj.
  • I ask that the exclusion clauses should not be routinely considered for practical as well as humanitarian reasons.
  • Hem pratik hem de insani nedenlerden ötürü istisna maddelerinin rutin olarak dikkate alınmamasını rica ediyorum.
  • This is why I voted in favour of Amendment No 8 as well as Amendment No 5.
  • Bu nedenle hem 8 No'lu Değişiklik hem de 5 No'lu Değişiklik lehinde oy kullandım.
  • That would be totally stupid, as well as impossible.
  • Bu hem tamamen aptalca hem de imkansız olurdu.
Show More (24)
alike hem adj.
  • Agriculture and rural development are of central importance in the EU and developing countries alike.
  • Tarım ve kırsal kalkınma hem AB'de hem de gelişmekte olan ülkelerde merkezi bir öneme sahiptir.
  • This is with good reason, for they are too complex and too bureaucratic for contracting authorities and industry alike.
  • Bunun iyi bir nedeni var; zira bu yönergeler hem ihale makamları hem de sektör için çok karmaşık ve çok bürokratik.
  • This report, and the original proposal behind it, would have grave implications for business and individuals alike.
  • Bu rapor ve arkasındaki orijinal teklif, hem iş dünyası hem de bireyler için ciddi sonuçlar doğuracaktır.
Show More (10)
actually hem adv.
  • After all, both the MAGP and the FIFG are already so full of loopholes that you actually sail The Atlantic Dawn through.
  • Sonuçta, hem MAGP hem de FIFG zaten o kadar boşluklarla dolu ki, Atlantik Şafağı'na yelken açıyorsunuz.
Show More (-2)
and also hem adv.
  • I saw my brother and also my sister.
  • Hem kız hem erkek kardeşimi gördüm.
Show More (-2)
anyway hem adv.
  • What time is it, anyway?
  • Hem saat kaç ki?
Show More (-2)