1 |
inclined |
meyilli |
adj. |
|
- The agitator is inclined to exaggerate trivial matters.
- Provokatör, önemsiz konuları abartmaya meyillidir.
- We are inclined to forget this fact.
- Bu gerçeği unutmaya meyilliyiz.
- I'm inclined to agree with you.
- Sana katılmaya meyilliyim.
- He is inclined to be lazy.
- Tembel olmaya meyilli.
- I'm inclined to agree with him.
- Ona katılmaya meyilliyim.
- I'm inclined to agree with Tom.
- Tom'a katılmaya meyilliyim.
- I feel inclined to agree with Tom.
- Tom'a katılmaya meyilliyim.
- He is inclined to get mad.
- Sinirlenmeye meyilli.
- The inactive child is far more inclined to live in a world of fantasy.
- Durgun olan çocuk bir hayal dünyasında yaşamaya daha meyillidir.
- I'm inclined to agree with her.
- Ona katılmaya meyilliyim.
- We are inclined to forget this fact.
- Biz bu gerçeği unutmaya meyilliyiz.
- He was naturally inclined to accept Islam.
- Doğal olarak İslam'ı kabul etmeye meyilliydi.
- He's inclined to violence.
- Şiddete meyilli.
- I was inclined to believe Tom.
- Tom'a inanmaya meyilliydim.
- I'm inclined to agree with them.
- Onlara katılmaya meyilliyim.
- The inactive child is far more inclined to live in a world of fantasy.
- Hareketsiz çocuk hayal dünyasında yaşamaya çok daha meyillidir.
- The agitator is inclined to exaggerate trivial matters.
- Ajitatör, önemsiz konuları abartmaya meyillidir.
- He is inclined to look at everything from the standpoint of its practicality and is neither stingy nor extravagant.
- Her şeye pratiklik açısından bakmaya meyillidir ve ne cimri ne de müsriftir.
Show More (15)
|
2 |
inclined |
yatkın |
adj. |
|
- He was naturally inclined to accept Islam.
- Doğası gereği Müslüman olmaya yatkındı.
- Tom is inclined to be lazy.
- Tom tembelliğe yatkın.
Show More (-1)
|
3 |
inclined |
eğimli |
adj. |
|
- He is inclined to be lazy.
- Tembel olmaya eğimlidir.
Show More (-2)
|
4 |
inclined |
eğilimli |
adj. |
|
- I'm inclined to believe her.
- Ona inanmaya eğilimliyim.
Show More (-2)
|
5 |
inclined |
istekli |
adj. |
|
- Tom didn't seem inclined to elaborate and I didn't really want to know all the details anyway.
- Tom detay vermeye istekli görünmüyordu ve ben de zaten tüm detayları bilmek istemiyordum.
Show More (-2)
|