Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
caching
oil pressure indicator lamp
crossmatching reaction
un ou une
drive profit
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
incur
uğramak
v.
There is a fear that, once again, the reputation of rail transport will
incur
lasting damage.
Demiryolu taşımacılığının itibarının bir kez daha kalıcı hasara
uğramasından
korkulmaktadır.
You do not want to
incur
the wrath of God.
Sen Tanrının gazabına
uğramak
istemezsin.
You do not want to
incur
the wrath of God.
Tanrı'nın gazabına
uğramak
istemezsiniz.
Show More (0)
2
incur
girmek
v.
We do not think that the new Commission, under any circumstances, could
incur
liability for the past.
Yeni Komisyon'un hiçbir koşul altında geçmişe yönelik sorumluluk altına
girebileceğini
düşünmüyoruz.
Show More (-2)