|
- It is because lifetime use has to be considered in the light of the intensity of the intake.
- Çünkü ömür boyu kullanım, alımın yoğunluğu ışığında değerlendirilmelidir.
- With the help of information on the bottles, most people are able to manage their daily vitamin intake themselves.
- Şişelerin üzerindeki bilgiler sayesinde çoğu insan günlük vitamin alımını kendisi yönetebilmektedir.
- The problem with the directive is partly Article 5, which concerns establishing the maximum daily intake.
- Yönerge ile ilgili sorun kısmen günlük azami alım miktarının belirlenmesine ilişkin 5. Maddedir.
- Our daily food intake is being taken over by pharmacists, chemists and genetic engineers.
- Günlük gıda alımımız eczacılar, kimyagerler ve genetik mühendisleri tarafından ele geçiriliyor.
- Tom's doctor advised him to cut down on his sugar intake.
- Tom'un doktoru ona şeker alımını azaltmasını tavsiye etti.
- After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.
- Kalp krizinden sonra Jim şeker alımını azaltmak zorunda kaldı.
- After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake.
- Jim kalp krizi geçirdikten sonra şeker alımını kısmaya mecbur kaldı.
Show More (4)
|