Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
how many rooms does your house have
decompression disease
devoutly religious
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
interdict
yasaklama emri
n.
The court issued an
interdict
prohibiting the publication of the documents.
Mahkeme, belgelerin yayınlanmasını yasaklayan bir
yasaklama emri
verdi.
Show More (-2)
2
interdict
görevine son verme
n.
The
interdict
was placed upon the priest for his controversial teachings.
Tartışmalı öğretileri nedeniyle rahibin
görevine son verilmişti.
Show More (-2)