|
- They are really good at marketing, just like me.
- Aslında satış konusunda gayet iyiler, tıpkı benim gibi.
- He's not much of a talker, just like me.
- Pek konuşkan biri değil, tıpkı benim gibi.
- Tom is just like me.
- Tom tıpkı benim gibi.
- That means you think just like me.
- Tıpkı benim gibi düşünüyorsun demek.
- You're just like me.
- Tıpkı benim gibisin.
Show More (2)
|