| 1 |
keep in touch |
görüşmek |
v. |
|
- Do you keep in touch with Tom?
- Tom'la görüşüyor musun?
- I hope we will be able to keep in touch.
- Umarım görüşmeye devam edebiliriz.
- We'll keep in touch.
- Görüşmeye devam edeceğiz.
- Do you still keep in touch with Tom?
- Tom'la hâlâ görüşüyor musunuz?
- Let's keep in touch.
- Görüşmeye devam edelim.
- From now on, let's keep in touch.
- Bundan böyle, görüşelim.
- Do you and Tom still keep in touch?
- Sen ve Tom hâlâ görüşüyor musunuz?
- Do you and Tom still keep in touch?
- Sen ve Tom hala görüşüyor musunuz?
- We'll keep in touch.
- Görüşeceğiz.
- Please keep in touch.
- Lütfen görüşelim.
- I still keep in touch with Tom.
- Tom'la hâlâ görüşüyorum.
- Do you have any high school friends that you still keep in touch with?
- Hâlâ görüştüğünüz lise arkadaşlarınız var mı?
- Do you still keep in touch with him?
- Onunla hâlâ görüşüyor musun?
- You must not keep in touch with him.
- Onunla görüşmemelisin.
- I hope we will be able to keep in touch.
- Görüşebileceğimizi umuyorum.
- Do you have any high school friends that you still keep in touch with?
- Lise arkadaşlarından hâlâ görüştüklerin var mı?
- Do you still keep in touch with her?
- Onunla hâlâ görüşüyor musun?
- We should keep in touch.
- Görüşmeye devam etmeliyiz.
- Do you guys still keep in touch?
- Siz hala görüşüyor musunuz?
- We kept in touch.
- Görüşmeye devam ettik.
- Does Tom still keep in touch with Mary?
- Tom hala Mary ile görüşüyor mu?
Show More (18)
|
| 2 |
keep in touch |
temas halinde olmak |
v. |
|
- Keep in touch with friends on the web at an Internet café.
- Bir internet kafede web üzerinde arkadaşlarınızla temas halinde olun.
- Tom and Mary agreed to keep in touch.
- Tom ve Mary temas halinde olmayı kabul etti.
- We keep in touch.
- Temas halinde olalım.
Show More (0)
|
| 3 |
keep in touch |
iletişimi koparmamak |
v. |
|
- Keep in touch with me.
- Benimle iletişimi koparmayın.
- Let's keep in touch.
- İletişimi koparmayalım.
Show More (-1)
|
| 4 |
keep in touch |
irtibatta olmak |
v. |
|
- We should keep in touch.
- İrtibatta olmalıyız.
- You must not keep in touch with him.
- Onunla irtibatta olmamalısın.
Show More (-1)
|
| 5 |
keep in touch |
irtibat halinde olmak |
v. |
|
- You should keep in touch with Mr Smith.
- Bay Smith ile irtibat halinde olmalısınız.
Show More (-2)
|
