kept

"kept" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 7 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	kept s.	tutulmuş
2	Genel	kept s.	konumunda tutulan
3	Genel	kept s.	metres gibi para yedirilen
4	Genel	kept s.	metres gibi olan
5	Genel	kept s.	para desteği veren kişinin fikirlerini benimseyen
6	Genel	kept s.	finansal destek sağlayan kişi tarafından kontrol edilen
Irregular Verb
7	Irregular Verb	kept f.	keep - kept

"kept" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 60 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Common Usage
1	Yaygın Kullanım	well-kept s.	bakımlı
The French forces were regular, well-armed, trained and well-kept. Fransız kuvvetleri düzenli, iyi silahlanmış, eğitimli ve bakımlıydı. More Sentences
General
2	Genel	kept woman i.	metres
She's a kept woman. O bir metres. More Sentences
3	Genel	be kept secret f.	saklanmak
It was supposed to be kept secret. Bunu sır olarak saklanması gerekiyordu. More Sentences
4	Genel	be kept f.	saklanmak
Does this need to be kept in the refrigerator? Bunun buzdolabında saklanması gerekiyor mu? More Sentences
5	Genel	be kept waiting f.	bekletilmek
I didn't like being kept waiting so long. Bu kadar uzun süre bekletilmek hoşuma gitmedi. More Sentences
6	Genel	be kept waiting f.	bekletilmek
Tom doesn't like to be kept waiting for a long time. Tom uzun süre bekletilmekten hoşlanmıyor. More Sentences
7	Genel	be kept f.	tutulmak
They need the money that is kept in Brussels. Brüksel'de tutulan paraya ihtiyaçları var. More Sentences
8	Genel	kept open s.	açık tutulan
This is something that is absolutely necessary and the nuclear option must be kept open in the European Union. Bu kesinlikle gerekli olan bir şeydir ve nükleer enerji seçeneği Avrupa Birliği'nde açık tutulmalıdır. More Sentences
9	Genel	well-kept s.	bakımlı
Tom's car is well-kept and in excellent condition. Tom'un arabası bakımlı ve mükemmel durumda. More Sentences
10	Genel	kept in a case i.	mahfazalı
11	Genel	kept woman i.	kapatma
12	Genel	kept down f.	kontrol altında tutmak
13	Genel	kept an eye on f.	gözetlemek
14	Genel	be kept secret f.	gizlenmek
15	Genel	be kept in mind f.	akılda tutulmak
16	Genel	be kept secret from f.	saklanmak
17	Genel	be kept in a place f.	saklanmak
18	Genel	be kept under observation f.	müşahede altına alınmak
19	Genel	kept for future use f.	ileride kullanmak üzere tutmak
20	Genel	be kept captive f.	esir tutulmak
21	Genel	be kept in mind f.	öngörülmek
22	Genel	be kept on hand f.	yedekte bulundurulmak
23	Genel	be kept as a back up f.	yedekte bulundurulmak
24	Genel	be kept in confinement f.	tutuklu kalmak
25	Genel	be kept in detention f.	tutuklu kalmak
26	Genel	be kept in prison/jail f.	tutuklu kalmak
27	Genel	well kept s.	iyi korunmuş
28	Genel	kept for meat s.	kasaplık
29	Genel	kept in s.	içeride tutulan
30	Genel	kept for breeding s.	damızlık
31	Genel	kept up s.	bakımlı
32	Genel	kept up s.	iyi durumda saklanan
Proverb
33	Atasözü	a debt paid is a friend kept (les bons comptes font les bons)	öde borcunu koru dostluğu
Idioms
34	Deyim	best-kept secret i.	saklı cennet/yer
35	Deyim	best-kept secret i.	gizli cennet/yer
36	Deyim	a kept man/woman i.	kapatma (kadın veya erkek)
37	Deyim	be kept in the dark (about something) f.	bir konuda kendisine bilgi verilmemek
38	Deyim	be kept in the loop f.	dahil edilmek
39	Deyim	be kept in the loop f.	haberdar edilmek
40	Deyim	be kept in the loop f.	sürekli bilgilendirilmek
41	Deyim	be kept in the loop f.	güncel tutulmak
42	Deyim	be kept on a short leash f.	sıkı kontrol altında tutulmak
43	Deyim	be kept on a short leash f.	özgürlüğü kısıtlanmak
44	Deyim	be kept on a short leash f.	ipleri/dizginleri elde tutulmak
45	Deyim	be kept on a tight leash f.	sıkı kontrol altında tutulmak
46	Deyim	be kept on a tight leash f.	özgürlüğü kısıtlanmak
47	Deyim	be kept on a tight leash f.	ipleri/dizginleri elde tutulmak
48	Deyim	a promise made is a promise kept expr.	verilen söz yerine getirilir
49	Deyim	a promise made is a promise kept expr.	söz veriyorsan yerine getireceksin
50	Deyim	a promise made is a promise kept expr.	verilen söz tutulur
51	Deyim	even a fish wouldn't get caught if he kept his mouth shut expr.	çeneni tutarsan başın belaya girmez
52	Deyim	even a fish wouldn't get caught if he kept his mouth shut expr.	ağzını açmayanın başı derde girmez
Speaking
53	Konuşma	I kept my word expr.	ben sözümü tuttum
54	Konuşma	sorry to have kept you waiting expr.	beklettiğim için özür dilerim
55	Konuşma	he kept his mouth shut expr.	çenesini kapalı tuttu
Law
56	Hukuk	pacta sunt servanda (agreements must be kept) expr.	ahde vefa
Medical
57	Medikal	be kept under observation f.	müşahede altında tutulmak
Ottoman Turkish
58	Osmanlıca	kept secret s.	mektum
Slang
59	Argo	kept man i.	kapatma (kadın veya erkek)
60	Argo	kept man i.	metres