|
- In practice, some broadcasting in Kurdish is sometimes tolerated.
- Uygulamada, Kürt dilinde bazı yayınlara bazen müsamaha gösterilmektedir.
- The situation in the Southeast, where the population is predominantly Kurdish, has not substantially changed.
- Nüfusun ağırlıklı olarak Kürt olduğu güneydoğuda durum pek fazla değişmemiştir.
- Most of the Kurdish population lives in the South-East of the country.
- Kürt nüfusun çoğunluğu, ülkenin güneydoğusunda yaşar.
- On the issue of Kurdish rights too, much remains to be done.
- Kürtlerin hakları konusunda da yapılması gereken çok şey var.
- More than four thousand Kurdish villages have been completely destroyed.
- Dört binden fazla Kürt köyü tamamen yok edildi.
- There is a light in the darkness, in the autonomous Kurdish areas in the north.
- Kuzeydeki özerk Kürt bölgelerinde karanlığın içinde bir ışık var.
- Objective and independent reporting by Turkish media of the Kurdish issue is not possible.
- Türk medyasının Kürt sorunu hakkında nesnel ve bağımsız yayın yapması mümkün değildir.
- I ask my Kurdish friends not to place too much trust in American promises.
- Kürt dostlarımdan Amerikan vaatlerine çok fazla güvenmemelerini istiyorum.
- On the issue of Kurdish rights, too, much remains to be done.
- Kürtlerin hakları konusunda da yapılması gereken çok şey var.
- He played a Turkish folk tune on his baglama at a Kurdish wedding in Germany.
- Almanya'daki bir Kürt düğününde bağlamasıyla bir türkü çaldı.
- I am Kurdish.
- Ben Kürt'üm.
- I'm Kurdish.
- Ben Kürt'üm.
- He played a Turkish folk tune on his baglama at a Kurdish wedding in Germany.
- Almanya'da bir Kürt düğününde bağlamasıyla bir Türk halk ezgisi çaldı.
- I am Kurdish.
- Ben Kürdüm.
Show More (11)
|