Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
pickmarkierung
grape picking
precio límite
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
linen
çarşaf
n.
And no
linens
until I soak these in cold water.
Ve ben bunları soğuk suda bekletene kadar
çarşaf
yok.
My mother put clean
linen
on my bed.
Annem yatağıma temiz
çarşaflar
serdi.
My mother put clean
linen
on my bed.
Annem yatağıma temiz
çarşaf
koydu.
Show More (0)
2
linen
keten
n.
He gave me a half dozen
linen
handkerchiefs.
Bana yarım düzine
keten
mendil verdi.
He gave me a half dozen
linen
handkerchiefs.
O bana yarım düzine
keten
mendil verdi.
Tom doesn't know the difference between
linen
and wool.
Tom
keten
ve yün arasındaki farkı bilmiyor.
Show More (0)