| 1 |
mail |
postalamak |
v. |
|
- I will mail the documents to you tomorrow.
- Belgeleri ben yarın size postalarım.
- Please remember to mail this letter.
- Lütfen bu mektubu postalamayı unutma.
- Will you remind me to mail these letters?
- Bu mektupları postalamamı hatırlatır mısın?
- I remember mailing the letter.
- Mektubu postaladığımı hatırlıyorum.
- Can you do me a favor and mail this letter?
- Bana bir iyilik yapıp bu mektubu postalayabilir misin?
- She wrote him a long letter, but she didn't mail it.
- Ona uzun bir mektup yazdı ama postalamadı.
- I'll mail this letter for you.
- Bu mektubu sizin için postalayacağım.
- I mailed a parcel to him.
- Ona bir paket postaladım.
- Please remember to mail this letter on your way to school.
- Lütfen okula giderken bu mektubu postalamayı unutma.
- Please remember to mail my letter.
- Lütfen mektubumu postalamayı unutma.
- Don't forget to mail this letter on your way to school.
- Okula giderken bu mektubu postalamayı unutma.
- Will you remind me to mail these letters?
- Bu mektupları postalamamı hatırlatır mısınız?
- Remember to mail the letter.
- Mektubu postalamayı unutma.
- Last week, I mailed him some souvenirs from the U.S.
- Geçen hafta ona Amerika'dan bazı hediyelik eşyalar postaladım.
- Don't forget to mail this letter first thing in the morning.
- Sabah ilk iş bu mektubu postalamayı unutma.
- I have to remember to mail this letter.
- Bu mektubu postalamayı unutmamalıyım.
- Can you mail this letter for me?
- Bu mektubu benim için postalayabilir misin?
- Mail this letter.
- Bu mektubu postalayın.
- I need you to go to the post office and mail this letter.
- Postaneye gitmeni ve bu mektubu postalamanı istiyorum.
- Please don't forget to put a stamp on the letter before mailing it.
- Lütfen mektubu postalamadan önce üzerine pul yapıştırmayı unutmayın.
- We need to remember to mail this letter tomorrow.
- Yarın bu mektubu postalamayı unutmamalıyız.
- Please mail this letter the next time you go to the post office.
- Lütfen bir dahaki sefere postaneye gittiğinizde bu mektubu postalayın.
- I almost forgot to mail the letter.
- Neredeyse mektubu postalamayı unutuyordum.
- Dan mailed Linda's scandalous pictures to a local TV station.
- Dan, Linda'nın skandal fotoğraflarını yerel bir televizyon kanalına postaladı.
- Can you mail this letter for me?
- Benim için bu mektubu postalayabilir misiniz?
- I remember mailing your letter yesterday.
- Dün mektubunu postaladığımı hatırlıyorum.
- I'm going to mail this letter.
- Ben bu mektubu postalayacağım.
- I forgot to mail that letter you wanted me to mail.
- Postalamamı istediğin o mektubu postalamayı unuttum.
- I'll mail these letters on the way to school.
- Bu mektupları okula giderken postalayacağım.
- Would you mind mailing this letter for me?
- Bu mektubu benim için postalayabilir misiniz?
- Don't forget to mail this letter.
- Bu mektubu postalamayı unutma.
- He mailed a letter home.
- Eve bir mektup postaladı.
- Mail your application for admission directly to the school office.
- Kabul başvurunuzu doğrudan okul ofisine postalayın.
- Please remember to mail the letter on your way home.
- Lütfen eve giderken mektubu postalamayı unutma.
- Please remember to mail the letter on your way home.
- Lütfen eve dönerken mektubu postalamayı unutma.
- I'll mail this letter today.
- Bu mektubu bugün postalayacağım.
- Don't forget to mail the letters.
- Mektupları postalamayı unutma.
- We'll mail it to you.
- Onu sana postalayacağız.
- She asked him to mail that letter.
- Onun o mektubu postalamasını rica etti.
- Can you mail these letters for me?
- Bu mektupları benim için postalayabilir misin?
- Tom and Mary mailed wedding invitations to all of their friends.
- Tom ve Mary bütün arkadaşlarına düğün davetiyelerini postaladı.
- Mail this letter tomorrow morning.
- Bu mektubu yarın sabah postala.
- Since you're going to the post office anyway, could you mail these for me?
- Madem postaneye gidiyorsun, bunları benim için postalayabilir misin?
- We need to remember to mail this letter tomorrow.
- Bu mektubu yarın postalamayı unutmamalıyız.
- I'd like to mail this package to Canada.
- Bu paketi Kanada'ya postalamak istiyorum.
- Please remember to mail the letters.
- Lütfen mektupları postalamayı unutmayın.
- Remember to mail this letter.
- Bu mektubu postalamayı unutma.
- Dan mailed Linda's scandalous pictures to a local TV station.
- Dan yerel bir televizyon istasyona Linda'nın skandal fotoğraflarını postaladı.
- I need you to go to the post office and mail this letter.
- Postaneye gidip bu mektubu postalamanı istiyorum.
Show More (46)
|
| 2 |
mail |
posta |
n. |
|
- The mail arrived in the morning.
- Posta sabah geldi.
- The cost of purging the system of junk mail is estimated to be more than USD 8.2 million.
- Sistemin gereksiz postalardan arındırılmasının maliyetinin 8,2 milyon ABD dolarından fazla olduğu tahmin edilmektedir.
- It is worth noting that the UK mail regulator, Postcomm, has arrived at the same conclusion.
- Birleşik Krallık posta düzenleyicisi Postcomm'un da aynı sonuca vardığını belirtmek gerekir.
- I need to check my mail.
- Postamı kontrol etmem gerekiyor.
- Is mail delivered on Sunday?
- Pazar günleri posta dağıtılıyor mu?
- Would you please mail this letter by airmail?
- Lütfen bu mektubu havayolu ile postalar mısınız?
- Sami listened to the voice mail.
- Sami sesli postayı dinledi.
- I got a lot of mail this morning.
- Bu sabah çok sayıda posta aldım.
- You might get something in the mail today.
- Bugün postadan bir şey alabilirsin.
- Since I haven't received an answer, I was wondering if maybe my mail never got delivered to you.
- Cevap alamadığım için, acaba postam size hiç ulaşmadı mı diye merak ettim.
- Please forward my mail to this address.
- Lütfen postalarımı bu adrese yönlendirin.
- The post office is closed on Christmas day and mail will not be delivered.
- Postane Noel günü kapalıydı ve postalar teslim edilmeyecekti.
- The mail can't be delivered.
- Posta teslim edilemiyor.
- Your mail has been successfully sent.
- Postanız başarıyla gönderildi.
- There's a package in the mail for you.
- Senin için postada bir paket var.
- The postmen sort the mail each morning.
- Postacılar her sabah postaları ayırır.
- Are there any letters for me in today's mail?
- Bugünkü postada benim için hiç mektup var mı?
- You'll be receiving the results of your test in the mail.
- Test sonuçlarını postayla alacaksın.
- Will you mail this letter for me?
- Bu mektubu benim için postalar mısın?
- If I'm away from home for a period of time, I will stop mail delivery.
- Eğer bir süreliğine evden uzakta olursam, posta teslimatını durduracağım.
- You'll be receiving your last paycheck in the mail.
- Posta ile son maaş çekini alacaksın.
- Will you mail this parcel for me?
- Bu paketi benim için postalar mısın?
- A notice came in the mail.
- Postayla bir haber geldi.
- Has the mail come yet?
- Posta geldi mi?
- Tom sorted the mail.
- Tom postaları sıraladı.
- The post office is closed on Christmas day and mail will not be delivered.
- Postane Noel günü kapalı ve posta teslim edilmeyecek.
- You have a mail.
- Bir postan var.
- Is there any mail for me this morning?
- Bu sabah bana posta var mı?
- This mail will be delivered tomorrow.
- Bu posta yarın teslim edilecek.
- Will you mail this parcel for me?
- Bu koliyi benim için postalar mısın?
- A book came for you in the mail today.
- Bugün postayla size bir kitap geldi.
- A book came for you in the mail today.
- Bugün postayla sizin için bir kitap geldi.
- The mail has arrived.
- Posta geldi.
- The troops would protect trains carrying mail.
- Askerler posta taşıyan trenleri koruyacaktı.
- You'll be receiving your license in the mail.
- Ruhsatınızı postayla alacaksınız.
- You'll be receiving your refund in the mail.
- Geri ödemenizi postayla alacaksınız.
- I need to check my mail.
- Postamı kontrol etmeliyim.
- Did I get any mail this morning?
- Bu sabah hiç posta aldım mı?
- Since I haven't received an answer, I was wondering if maybe my mail never got delivered to you.
- Bir cevap almadığım için, benim postamın sana teslim edilip edilmediğini merak ediyorum.
- I just sent you a present in the mail.
- Ben sadece sana postayla bir hediye gönderdim.
- There's a big pile of mail on your desk.
- Masanızda büyük bir yığın posta var.
- Would you mail this letter for me on your way to school?
- Okula giderken bu mektubu benim için postalar mısın?
- Has the mail been sorted?
- Posta tasnif edildi mi?
- Will you go after the mail?
- Postanın peşinden gidecek misin?
- I would like to purchase your latest mail order catalogue.
- En son posta siparişi kataloğunuzu satın almak istiyorum.
- Will you mail this letter for me?
- Bu mektubu benim için postalar mısınız?
Show More (43)
|
| 3 |
mail |
e-posta |
n. |
|
- I need a computer to check my mail.
- E-postalarıma bakmam için bana bir bilgisayar lazım.
Show More (-2)
|
| 4 |
mail |
e-postayla göndermek |
v. |
|
- Please mail me the report as soon as possible.
- Lütfen raporu en kısa sürede bana e-postayla gönderin.
Show More (-2)
|
| 5 |
mail |
posta hizmeti |
n. |
|
- The mail is provided by the state.
- Posta hizmeti, devlet tarafından sağlanıyor.
Show More (-2)
|
| 6 |
mail |
daily mail (gazete) |
n. |
|
- Did you read today's Mail?
- Bugünkü Daily Mail'i okudun mu?
Show More (-2)
|
| 7 |
mail |
(orta çağ'da) zırh |
n. |
|
- The knights wore suits of mail for protection in battle.
- Şövalyeler savaşta korunmak için zırh giyerlerdi.
Show More (-2)
|
