maker - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
maker yapımcı n.
  • Tom is a bell maker.
  • Tom bir çan yapımcısıdır.
  • Mary is a jewellery maker.
  • Mary bir mücevher yapımcısı.
  • Tom is a model maker.
  • Tom bir model yapımcısı.
Show More (6)
maker üretici n.
  • The better the product, the more the maker should welcome this directive.
  • Ürün ne kadar iyi olursa, üretici de bu direktifi o kadar memnuniyetle karşılamalıdır.
  • The better the product, the more the maker should welcome this directive.
  • Ürün ne kadar iyi olursa, üretici bu yönergeyi o kadar memnuniyetle karşılamalıdır.
  • Mary is a porcelain maker.
  • Mary bir porselen üreticisidir.
Show More (0)
maker yapıcı n.
  • The true makers of history are the masses.
  • Tarihin gerçek yapıcıları kitlelerdir.
Show More (-2)