marked - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
marked belirgin adj.
  • Those public rules are often a marked improvement on the practice in a number of our Member States.
  • Bu kamusal kurallar, bazı Üye Devletlerimizdeki uygulamalara kıyasla çoğu zaman belirgin bir iyileşme sağlamaktadır.
  • Sadly, divisions within Europe have become more marked in recent months.
  • Ne yazık ki Avrupa içindeki bölünmeler son aylarda daha da belirgin hale gelmiştir.
  • If this is the case we will soon witness a marked increase in litigation.
  • Eğer durum buysa, yakında davalarda belirgin bir artışa tanık olacağız.
Show More (23)
marked işaretli adj.
  • We walked on marked paths in areas where I counted 30 to 40 recent non-exploded cluster bombs.
  • Yakın zamanda patlamamış 30 ila 40 misket bombası saydığım bölgelerde işaretli patikalarda yürüdük.
  • The ship had a marked list.
  • Geminin bir işaretli listesi vardı.
  • These playing cards are marked.
  • Bu oyun kartları işaretlidir.
Show More (2)
marked göze çarpan adj.
  • Today is marked by a good sense of community and by confidence in Europe's future.
  • Bugün iyi bir birliktelik duygusu ve Avrupa'nın geleceğine duyulan güven göze çarpmaktadır.
Show More (-2)