1 |
mentally |
zihinsel olarak |
adv. |
|
- They are tasks which are way beyond you if you are physically or mentally ill or disabled.
- Bunlar, fiziksel ya da zihinsel olarak hasta ya da engelli iseniz sizi çok aşan görevlerdir.
- Tom is physically and mentally still very active.
- Tom fiziksel ve zihinsel olarak hala çok aktif.
- The queen is mentally incapacitated.
- Kraliçe zihinsel olarak yetersizdir.
- You must be mentally exhausted.
- Zihinsel olarak yorgun olmalısın.
- Women who claim to love Disney films are, in most cases, suffering mentally.
- Disney filmlerini sevdiğini iddia eden kadınlar, çoğu durumda zihinsel olarak acı çekiyorlar.
- I have a lot of friends to support me mentally.
- Beni zihinsel olarak destekleyecek bir sürü arkadaşım var.
- War maims people, not only physically but also mentally.
- Savaş insanları sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da mahvediyor.
- Women are often mentally stronger than men.
- Kadınlar genellikle zihinsel olarak erkeklerden daha güçlüdür.
- He was there physically, but not mentally.
- Fiziksel olarak oradaydı ama zihinsel olarak değil.
- Athletes must be tough not only physically, but also mentally.
- Sporcular sadece fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da güçlü olmalıdır.
- I think Tom may be mentally ill.
- Bence Tom zihinsel olarak hasta olabilir.
- I want to become both physically and mentally stronger.
- Hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha güçlü olmak istiyorum.
- Tom was there physically, but not mentally.
- Tom fiziksel olarak oradaydı ama zihinsel olarak değil.
- I think Tom may be mentally ill.
- Sanırım Tom zihinsel olarak hasta olabilir.
- Women who claim to love Disney films are, in most cases, suffering mentally.
- Disney filmlerini sevdiğini iddia eden kadınlar, birçok durumda zihinsel olarak acı çekiyorlar.
- I'm not mentally prepared for that.
- Zihinsel olarak buna hazır değilim.
Show More (13)
|
2 |
mentally |
zihnen |
adv. |
|
- If the child is handicapped, whether mentally or physically, it can be aborted up to the ninth month.
- Eğer çocuk zihinsel ya da fiziksel olarak engelliyse, dokuzuncu aya kadar kürtaj yapılabilir.
- The notion of human rights will not work where they are being violated both mentally and physically.
- İnsan hakları kavramı, hem zihinsel hem de fiziksel olarak ihlal edildikleri yerde işe yaramayacaktır.
- Tom is physically and mentally still very active.
- Tom fiziken ve zihnen hâlâ çok dinç.
- He's mentally unbalanced.
- Zihinsel açıdan dengesiz biri.
Show More (1)
|
3 |
mentally |
akli |
adv. |
|
- She's mentally unstable and probably a killer.
- Akli dengesi yerinde değil ve muhtemelen bir katil.
- The queen is mentally incapacitated.
- Kraliçenin akli dengesi yerinde değil.
- Tom is mentally unstable.
- Tom'un akli dengesi yerinde değil.
- Tom is mentally disturbed.
- Tom'un akli dengesi bozuk.
Show More (1)
|
4 |
mentally |
aklen |
adv. |
|
- She's mentally unstable and probably a killer.
- O aklen dengesiz ve muhtemelen bir katil.
Show More (-2)
|
5 |
mentally |
ruhsal olarak |
adv. |
|
- I want to become both physically and mentally stronger.
- Hem fiziksel hem de ruhsal olarak daha güçlü olmak istiyorum.
Show More (-2)
|