1 |
mixed |
karışık |
adj. |
|
- The results are rather mixed.
- Sonuçlar oldukça karışık.
- That is why the feedback of how successful this inclusiveness has been is somewhat mixed.
- Bu nedenle bu kapsayıcılığın ne kadar başarılı olduğuna dair geri bildirimler biraz karışıktır.
- How can we know what mixed household waste actually consists of?
- Karışık evsel atıkların gerçekte nelerden oluştuğunu nasıl bilebiliriz?
- The incidence of BSE in the Community gives mixed signals.
- Toplulukta BSE'nin görülme sıklığı karışık sinyaller vermektedir.
- Our feelings towards him are mixed.
- Ona karşı duygularımız karışık.
- Asian markets were mixed.
- Asya piyasaları karışıktı.
- Stock prices were mixed on the Tokyo market today.
- Bugün Tokyo piyasasında hisse senedi fiyatları karışıktı.
- Energy stocks were mixed.
- Enerji hisseleri karışıktı.
- Stock prices were mixed on the Tokyo market today.
- Bugün Tokyo piyasasında hisse senedi fiyatları karışık seyretti.
- Asian markets were mixed.
- Asya pazarları karışıktı.
- She gave him mixed signals.
- Ona karışık sinyaller verdi.
- Relations between the Soviet Union and the western Allies were mixed.
- Sovyetler Birliği ile Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karışıktı.
- I have mixed feelings about this.
- Bu konuda karışık hislerim var.
- The news of Layla's pregnancy was met with mixed reactions.
- Leyla'nın gebeliği haberi karışık tepkilerle karşılandı.
- Although Takahashi looks completely Asian, I've heard he's of mixed blood.
- Takahashi tamamen Asyalı gibi görünse de, karışık bir kanı olduğunu duydum.
- I have mixed feelings about it.
- Bu konuda karışık hislerim var.
- The book received mixed reviews.
- Kitap karışık eleştiriler aldı.
- The movie received mixed reviews.
- Film karışık eleştiriler aldı.
- I am all mixed up.
- Kafam çok karışık.
- The film received mixed reviews.
- Film karışık eleştiriler aldı.
Show More (17)
|
2 |
mixed |
karma |
adj. |
|
- Hitherto impromptu experiments with mixed patrols have yielded excellent results.
- Şimdiye kadar karma devriyelerle yapılan doğaçlama deneyler mükemmel sonuçlar vermiştir.
- The present crisis only underlines the fragility of that sea and the key stocks in its mixed fishery.
- Mevcut kriz sadece bu denizin ve karma balıkçılığındaki kilit rezervlerin kırılganlığının altını çizmektedir.
- Looking at the legal framework and recent precedents, a mixed committee is a fair compromise.
- Yasal çerçeveye ve yakın zamandaki emsal kararlara bakıldığında karma bir komite adil bir uzlaşmadır.
- Firstly, the Commission must take greater account of mixed fisheries which are impacted by recovery plans.
- İlk olarak Komisyon, kurtarma planlarından etkilenen karma balıkçılığı daha fazla dikkate almalıdır.
- When will monasteries and convents be forced to be mixed?
- Manastırlar ve manastırlar ne zaman karma olmaya zorlanacak?
- Great to be here tonight in this explosion of mixed martial arts.
- Karma dövüş tekniklerinin bir araya geldiği bu gecede, burada olmak harika bir duygu.
Show More (3)
|
3 |
mixed |
karışmış |
adj. |
|
- The papers were mixed together in a big box.
- Kağıtlar büyük bir kutuda birbirine karışmıştı.
- Cultures of the East and the West are mixed in this country.
- Bu ülkede Doğu ve Batı kültürleri birbirine karışmış durumda.
Show More (-1)
|