|
- Principle number one of the European Union is respect for difference.
- Avrupa Birliği'nin bir numaralı ilkesi farklılıklara saygıdır.
- Re-uniting Europe is rightly your number one concern.
- Avrupa'yı yeniden birleştirmek haklı olarak sizin bir numaralı endişenizdir.
- The enlargement of the Union is the number one policy priority of all key European Union legislators.
- Birliğin genişlemesi tüm kilit Avrupa Birliği yasa koyucularının bir numaralı politika önceliğidir.
- It is, and will remain, our number one political objective.
- Bu bizim bir numaralı siyasi hedefimizdir ve öyle de kalacaktır.
- Then, it might be best to go back to rule number one.
- O zaman bir numaralı kurala geri dönmek en iyisi olabilir.
- Eradicating poverty must be our number one goal.
- Yoksulluğun ortadan kaldırılması bir numaralı amacımız olmalıdır.
- Eradicating poverty must be our number one goal.
- Yoksulluğu ortadan kaldırmak bir numaralı hedefimiz olmalıdır.
- When a woman is murdered, the husband or boyfriend is always the number one suspect.
- Bir kadın öldürüldüğünde, kocası veya sevgilisi bir numaralı şüphelidir.
- When a woman is murdered, the husband or boyfriend is always the number one suspect.
- Bir kadın öldürüldüğünde, kocası ya da erkek arkadaşı her zaman bir numaralı şüpheli olur.
- The plastic bag has become public enemy number one.
- Plastik poşetler bir numaralı halk düşmanı haline geldi.
Show More (7)
|