| 1 |
overhead |
tepede |
adv. |
|
- I saw a helicopter flying overhead.
- Tepemizde uçan bir helikopter gördüm.
- We heard the sound of helicopters overhead.
- Tepemizdeki helikopterlerin sesini duyduk.
- I heard a helicopter flying overhead.
- Tepemizde bir helikopterin uçtuğunu duydum.
- The helicopter is hovering overhead.
- Helikopter tepemizde geziniyor.
- A helicopter flew overhead.
- Tepemizde bir helikopter uçtu.
- Tom heard a helicopter overhead.
- Tom tepemizde bir helikopter sesi duydu.
- A couple of swallows are flying overhead.
- Birkaç kırlangıç tepemizde uçuyor.
- An airplane is flying overhead.
- Tepemizde bir uçak uçuyor.
Show More (5)
|
| 2 |
overhead |
havada |
adj. |
|
- An airplane is flying overhead.
- Havada bir uçak uçuyor.
- A couple of swallows are flying overhead.
- Birkaç kırlangıç, havada uçuyor.
Show More (-1)
|
| 3 |
overhead |
sabit gider |
adj. |
|
- Most school districts spend two thirds of that on payroll and overhead.
- Çoğu okul bölgesi bunun üçte ikisini maaşa ve sabit giderlere harcar.
Show More (-2)
|
| 4 |
overhead |
genel giderler |
n. |
|
- Most school districts spend two thirds of that on payroll and overhead.
- Çoğu okul bölgesi bunun üçte ikisini maaş bordrosu ve genel giderlere harcıyor.
Show More (-2)
|
| 5 |
overhead |
yukarıdan geçen |
adj. |
|
- Tom heard a helicopter overhead.
- Tom yukarıdan geçen bir helikopter duydu.
Show More (-2)
|
