Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
kablosuz ağ
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
prosaic
yavan
adj.
The reality was much more
prosaic.
Gerçek çok daha
yavandı.
One fairly
prosaic
example is the toilet paper tube.
Oldukça
yavan
bir örnek tuvalet kağıdı tüpüdür.
Show More (-1)
2
prosaic
alelade
adj.
One fairly
prosaic
example is the toilet paper tube.
Oldukça
alelade
bir örnek, karton tuvalet kağıdı rulosudur.
Show More (-2)