quit - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
quit bırakmak v.
  • Quit gambling.
  • Kumarı bırak.
  • Tom had no intention of quitting.
  • Tom'un bırakmaya hiç niyeti yoktu.
  • My father quit drinking.
  • Babam içki içmeyi bıraktı.
Show More (487)
quit işi bırakmak v.
  • I've decided to quit my job and take a trip around the world.
  • İşimi bırakmaya ve dünya çapında bir gezi yapmaya karar verdim.
  • He quit his job.
  • İşini bıraktı.
  • Tom already knows you want to quit your job.
  • İşini bırakmak istediğini Tom zaten biliyor.
Show More (144)
quit işinden ayrılmak v.
  • She quit her job because of the low pay and long hours.
  • Düşük maaş ve uzun çalışma saatleri nedeniyle işinden ayrılmış.
  • Tom talked Mary into quitting her job.
  • Tom, Mary'yi işinden ayrılmaya ikna etti.
  • I think Tom would like to quit his job.
  • Sanırım Tom işinden ayrılmak istiyor.
Show More (72)
quit istifa etmek v.
  • How long do you think Tom will work for us before he quits and goes to another company?
  • Sizce Tom istifa edip başka bir şirkete gitmeden önce ne kadar süre bizimle çalışacak?
  • The manager of the team quit suddenly.
  • Takımın menajeri aniden istifa etti.
  • I'll quit.
  • İstifa edeceğim.
Show More (60)
quit ayrılmak v.
  • I wouldn't quit if I were you.
  • Yerinde olsaydım ayrılmazdım.
  • Sami unexpectedly quit his band.
  • Sami beklenmedik bir şekilde grubundan ayrıldı.
  • Don't you want to know why Tom quit?
  • Tom'un neden ayrıldığını bilmek istemiyor musun?
Show More (41)
quit vazgeçmek v.
  • I think we should quit.
  • Bence vazgeçmeliyiz.
  • I won't quit, no matter what you say.
  • Ne dersen de vazgeçmeyeceğim.
  • Quit goofing off and get back to work!
  • Tembellik yapmaktan vazgeç ve işe geri dön!
Show More (31)
quit kesmek v.
  • Quit your whining.
  • Sızlanmayı kes.
  • Would you please quit asking me that?
  • Lütfen bana bunu sormayı keser misin?
  • Quit staring at me.
  • Bana bakmayı kes.
Show More (13)
quit çıkmak v.
  • You said you wanted to quit.
  • Sen çıkmak istediğini söyledin.
  • You should've quit earlier.
  • Daha önce çıkmalıydın.
  • Do you want to know why Tom quit?
  • Tom'un neden çıktığını bilmek ister misin?
Show More (7)
quit terk etmek v.
  • Our drummer is quitting the band.
  • Bateristimiz grubu terk ediyor.
  • If I were you, I would quit my job and leave London.
  • Yerinizde olsam, işimi bırakır, Londra'yı terk ederdim.
  • You can always quit the job.
  • İşi her zaman terk edebilirsin.
Show More (2)
quit bırakıp gitmek v.
  • You can't quit.
  • Sen bırakıp gidemezsin.
  • Don't you quit on me.
  • Beni bırakıp gitme.
Show More (-1)
quit durmak v.
  • We'll leave as soon as it quits raining.
  • Yağmur durur durmaz gideceğiz.
  • We'll leave as soon as it quits raining.
  • Biz yağmur durur durmaz gideceğiz.
Show More (-1)
quit paydos etmek v.
  • The sun set, so they quit work.
  • Güneş battı, bunun üzerine paydos ettiler.
Show More (-2)
quit terketmek v.
  • I won't quit, no matter what you say.
  • Terketmeyeceğim, ne söylersen söyle.
Show More (-2)
quit son vermek v.
  • Quit acting like a baby.
  • Bebek gibi davranmaya son ver.
Show More (-2)
quit çıkış n.
  • He got time and a half when he worked beyond his usual quitting time.
  • Normal çıkış saatinden sonra çalıştığında bir buçuk saat izin aldı.
Show More (-2)