|
- Radar, radio and information technology are the eyes and ears of air traffic controllers.
- Radar, radyo ve bilgi teknolojileri hava trafik kontrolörlerinin gözü ve kulağıdır.
- It is obvious that submarines that cannot be detected with radar are only used by those with hostile intentions.
- Radarla tespit edilemeyen denizaltıların sadece düşmanca niyetleri olanlar tarafından kullanıldığı aşikârdır.
- From where I sit it is like the radar screen is lighting up all over the House.
- Oturduğum yerden sanki radar ekranı Meclis'in her yerinde yanıyor gibi.
- The ship is not equipped with radar.
- Gemide radar bulunmuyor.
- Sami worked as a radar technician.
- Sami radar teknisyeni olarak çalıştı.
- Tom remained in Mary's radar.
- Tom, Mary'nin radarında kaldı.
- We're supposed to stay under the radar.
- Bizim radarın altında kalmamız gerekiyordu.
- Sami worked as a radar technician.
- Sami bir radar teknisyeni olarak çalıştı.
- The boat was equipped with radar.
- Teknede radar mevcuttu.
- The radar broke.
- Radar bozuldu.
- The radar was jammed.
- Radar bozuldu.
- The boat was equipped with radar.
- Tekne radar ile donatılmıştı.
- We're supposed to stay under the radar.
- Radarın altında kalmamız gerekiyordu.
Show More (10)
|
