reaching - Türkçe İngilizce Sözlük

reaching

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

"reaching" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 9 sonuç

İngilizce Türkçe
General
reaching i. ulaşma
reaching i. erişme
reaching i. gerinme
reaching i. yetişme
reaching i. erişim
reaching i. hedefe ulaşma
reaching i. varma
reaching i. varış
reaching i. vasıl olma

"reaching" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 23 sonuç

İngilizce Türkçe
General
far-reaching s. geniş kapsamlı
It would raise problems with far-reaching constitutional consequences for our Member States.
Bu durum, Üye Devletlerimiz için geniş kapsamlı anayasal sonuçlar doğuracak sorunlara yol açacaktır.

More Sentences
Trade/Economic
far-reaching reforms i. kapsamlı reformlar
It is an excellent opportunity for this Parliament to introduce far-reaching reforms to these plans.
Bu Parlamento'nun bu planlara geniş kapsamlı reformlar getirmesi için mükemmel bir fırsattır.

More Sentences
General
ability of reaching the structural environment i. yapısal çevreye ulaşılabilirlik
far reaching s. sonuçları çok
far-reaching s. etki çevresi geniş
far-reaching s. çok kişi veya şeyi etkileyen
far-reaching s. kapsamlı
deep-reaching s. derine inen
far-reaching s. şümullu
far-reaching s. etki alanı geniş
far-reaching s. uzaklara erişen
far-reaching s. geniş ölçüde
wide-reaching s. geniş alana yayılan
wide-reaching s. geniş ve kapsamlı
long-reaching s. uzun vadede
long-reaching s. uzun vadeli
high-reaching s. yükselen
high-reaching s. yukarı uzanan
high-reaching s. hırslı
high-reaching s. hevesli
high-reaching s. can atan
Phrases
reaching distance expr. ulaşılabilecek mesafe
Idioms
don't roll up your trousers before reaching the stream expr. dereyi görmeden paçaları sıvama