1 |
resort |
çare |
n. |
|
- That knife wasn't sharp and I couldn't cut the meat with it, so I resorted to using my pocket knife.
- Bıçak keskin değildi ve eti onunla kesemedim, bu yüzden son çare olarak çakımı kullandım.
- You are my only resort.
- Sen benim tek çaremsin.
- You are my only resort.
- Tek çarem sensin.
Show More (0)
|
2 |
resort |
tatil yeri |
n. |
|
- This summer resort is no longer as popular as it used to be.
- Bu yazlık tatil yeri artık eskisi kadar popüler değil.
- Dan planned to build a resort on that island.
- Dan o adada bir tatil yeri inşa etmeyi planladı.
- Seaside resorts, such as Newport, are very crowded in summer.
- Newport gibi, deniz kenarındaki tatil yerleri yaz aylarında çok kalabalıktır.
Show More (0)
|
3 |
resort |
başvurmak |
n. |
|
- In addition, military force must only be resorted to if all non-violent means have been exhausted.
- Buna ilaveten, askeri güce ancak şiddet içermeyen tüm yolların tüketilmesi halinde başvurulmalıdır.
Show More (-2)
|