Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
mors à canon droit
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
rundown
yıkık
adj.
They live in a
rundown
tenement on 5th St.
Beşinci caddede
yıkık
dökük bir apartmanda yaşıyorlar.
They live in a
rundown
tenement on 5th St.
Onlar beşinci caddede
yıkık
kiralık bir evde yaşıyor.
Dan and Linda lived in a
rundown
apartment.
Dan ve Linda
yıkık
bir dairede yaşadı.
Dan and Linda lived in a
rundown
apartment.
Dan ve Linda
yıkık
dökük bir dairede yaşıyorlardı.
Show More (1)
2
rundown
özet
n.
Allow me to give you another
rundown
of events, for you will then be able to judge for yourself.
İzin verirseniz size olayların bir
özetini
daha sunayım, o zaman kendiniz karar verebilirsiniz.
Show More (-2)