|
- I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park.
- Çığlık atıp yardım istedim ve failleri parka kadar kovaladım.
- Then he heard the girl screaming in another room.
- Daha sonra başka bir odada kızın çığlık attığını duydu.
- Tom will scream.
- Tom çığlık atacak.
- Tom said he heard someone screaming.
- Tom birinin çığlık attığını duyduğunu söyledi.
- Layla was screaming and struggling.
- Leyla çığlık atıyor ve mücadele ediyordu.
- Let go or I'll scream.
- Bırak yoksa çığlık atarım.
- Scream a bit quieter!
- Biraz daha sessiz çığlık at!
- The people were screaming.
- İnsanlar çığlık atıyordu.
- I tried to scream.
- Ben çığlık atmaya çalıştım.
- Everyone screamed.
- Herkes çığlık attı.
- The wind sounds scary, like screaming ghosts.
- Rüzgar, çığlık atan hayaletler gibi korkutucu geliyor.
- Tom screamed in horror.
- Tom dehşet içinde çığlık attı.
- People came running out of the burning building, screaming.
- İnsanlar çığlık atarak yanan binadan dışarı çıktılar.
- She screams.
- O, çığlık atıyor.
- Great, another baby screaming on the airplane.
- Harika, uçakta çığlık atan bir bebek daha.
- She heard him scream, so she ran into his bedroom.
- Çığlık attığını duydu ve yatak odasına koştu.
- Tom screamed in terror.
- Tom dehşet içinde çığlık attı.
- Tom started screaming like a 15-year old girl.
- Tom 15 yaşındaki bir kız gibi çığlık atmaya başladı.
- Tom heard someone screaming.
- Tom birinin çığlık attığını duydu.
- Layla couldn't scream.
- Layla çığlık atamıyordu.
- Who's screaming?
- Kim çığlık atıyor?
- Tom screamed for help.
- Tom yardım için çığlık attı.
- I want to scream.
- Çığlık atmak istiyorum.
- I think I just heard somebody scream.
- Sanırım az önce birinin çığlık attığını duydum.
- I scream a lot.
- Çok çığlık atıyorum.
- Tom screams.
- Tom çığlık atıyor.
- A neighbor heard Tom screaming.
- Tom'u bir komşusu çığlık atarken duymuş.
- When he broke his leg he was screaming out in pain.
- Bacağını kırdığında acıdan çığlık atıyordu.
- Why do you always scream?
- Neden her zaman çığlık atıyorsun?
- I heard you screaming.
- Çığlık attığını duydum.
- I'm so mad I want to scream and break everything!
- O kadar kızgınım ki çığlık atıp her şeyi kırmak istiyorum!
- All the women were screaming.
- Bütün kadınlar çığlık atıyordu.
- Tom screamed in pain.
- Tom acı içinde çığlık attı.
- Tom screamed like a woman.
- Tom bir kadın gibi çığlık attı.
- Someone started screaming.
- Birisi çığlık atmaya başladı.
- Tom said he heard Mary screaming.
- Tom, Mary'nin çığlık attığını duyduğunu söyledi.
- Tom screamed in agony.
- Tom acı içinde çığlık attı.
- She screamed and fainted.
- O, çığlık attı ve bayıldı.
- Tom screamed for help, but no one came.
- Tom yardım çığlıkları attı, ama kimse gelmedi.
- Layla was screaming and struggling.
- Layla çığlık atıyor ve debeleniyordu.
- Tom was surrounded by a horde of screaming fangirls.
- Tom'un etrafı çığlık atan bir sürü hayran kız tarafından sarılmıştı.
- She screams.
- Çığlık atıyor.
- I screamed again.
- Yine çığlık attım.
- They both screamed.
- Onların ikisi de çığlık attı.
- Layla was screaming.
- Layla çığlık atıyordu.
- Does a worm scream silently when a fisherman impales it on a hook?
- Bir balıkçı onu bir kancaya taktığı zaman, bir solucan sessizce çığlık atar mı?
- Mary kept screaming.
- Mary sürekli çığlık atıyordu.
- That was why Tom screamed.
- Tom bu yüzden çığlık attı.
- I screamed.
- Ben çığlık attım.
- Tom started screaming and yelling.
- Tom çığlık atıp bağırmaya başladı.
- The babies are screaming.
- Bebekler çığlık atıyor.
- I closed my eyes and screamed.
- Gözlerimi kapadım ve çığlık attım.
- Layla panicked and screamed.
- Layla panikledi ve çığlık attı.
- Stop it or I'll scream!
- Kes şunu yoksa çığlık atacağım!
- Tom opened his mouth to scream.
- Tom çığlık atmak için ağzını açtı.
- Tom started screaming like a 15-year old girl.
- Tom 15 yaşında bir kız gibi çığlık atmaya başladı.
- Layla couldn't scream.
- Leyla çığlık atamadı.
- Neither Tom nor Mary screamed.
- Ne Tom ne de Mary çığlık attı.
- I heard someone scream.
- Birinin çığlık attığını duydum.
- The baby screamed all night.
- Bebek bütün gece çığlık attı.
- Yelling and screaming is not going to get you anywhere.
- Bağırmak ve çığlık atmak seni hiç bir yere götürmez.
- You're screaming.
- Sen çığlık atıyorsun.
- Someone screamed.
- Biri çığlık attı.
- Tom screams a lot.
- Tom çok çığlık atar.
- Tom screamed.
- Tom çığlık attı.
- The baby is screaming.
- Bebek çığlık atıyor.
- Layla started to scream.
- Leyla çığlık atmaya başladı.
- Tom was screaming and crying.
- Tom çığlık atıp ağlıyordu.
- Tom said that he heard somebody screaming.
- Tom birinin çığlık attığını duyduğunu söyledi.
- He is screaming a lot.
- Çok çığlık atıyor.
- Mary is screaming.
- Mary çığlık atıyor.
- Tom screamed again.
- Tom yine çığlık attı.
- Sami just screamed.
- Sami çığlık attı.
- Tom won't stop screaming.
- Tom çığlık atmayı bırakmayacak.
- We'll scream.
- Çığlık atacağız.
- I'm screaming.
- Ben çığlık atıyorum.
- The girl screamed when she saw the flames.
- Kız alevleri görünce çığlık attı.
- Dan was screaming and yelling.
- Dan çığlık atıp bağırıyordu.
- My lungs were screaming for air.
- Ciğerlerim hava almak için çığlık atıyordu.
- Stop now or I'll scream!
- Şimdi dur yoksa ben çığlık atacağım!
- I screamed but nobody could hear me.
- Çığlık attım ama kimse beni duyamadı.
- She screamed for help.
- O yardım için çığlık attı.
- Evidently her mother started screaming.
- Belli ki annesi çığlık atmaya başlamış.
- The banshee let out a blood-curdling scream.
- Banshee kan dondurucu bir çığlık attı.
- Layla started screaming.
- Layla çığlık atmaya başladı.
- The boy began to scream.
- Çocuk çığlık atmaya başladı.
- Layla started screaming.
- Leyla çığlık atmaya başladı.
- Don't scream when I stand next to you.
- Senin yanında durduğum zaman çığlık atma.
- Have you ever screamed in a movie theater?
- Hiç bir sinemada çığlık attın mı?
- I'm about to scream.
- Çığlık atmak üzereyim.
- I heard you scream.
- Çığlık attığını duydum.
- I kept screaming.
- Çığlık atıp durdum.
- One of the youngsters screamed.
- Gençlerden biri çığlık attı.
- I'm screaming.
- Çığlık atıyorum.
- When Mary saw Tom's face, she screamed.
- Mary Tom'un yüzünü gördüğünde çığlık attı.
- Layla was just crying and screaming.
- Layla sadece ağlayıp çığlık atıyordu.
- Dan was screaming and yelling.
- Dan çığlık atıyor ve bağırıyordu.
- That child's constant screaming gives me gray hairs.
- O çocuğun sürekli çığlık atması canımı sıkıyor.
- Tom saw what was happening and started screaming.
- Tom neler olduğunu gördü ve çığlık atmaya başladı.
- I hear some screaming.
- Bazılarının çığlık attığını duyuyorum.
- A neighbor said he heard Tom screaming.
- Bir komşu Tom'un çığlık attığını duyduğunu söyledi.
- Everyone was screaming.
- Herkes çığlık atıyordu.
- Don't scream.
- Çığlık atmayın.
- Layla just started screaming and crying.
- Leyla çığlık atıp ağlamaya başladı.
- A neighbor heard Tom screaming.
- Komşulardan biri Tom'un çığlık attığını duymuş.
- Tom started screaming and yelling.
- Tom çığlık atmaya ve bağırmaya başladı.
- Tom woke from his nightmare, screaming.
- Tom kabusundan çığlık atarak uyandı.
- Tom was screaming and crying.
- Tom çığlık atıyor ve ağlıyordu.
- I never screamed like that before in my life.
- Hayatımda hiç böyle çığlık atmamıştım.
- You're screaming.
- Siz çığlık atıyorsunuz.
- Tom and Mary are screaming.
- Tom ve Mary çığlık atıyor.
- He screamed for help.
- O, yardım için çığlık attı.
- Tom kept screaming.
- Tom çığlık atmaya devam etti.
- Sami is screaming.
- Sami çığlık atıyor.
- Tom just kept screaming.
- Tom çığlık atmaya devam etti.
- All the women were screaming.
- Bütün kadınlar çığlık atıyorlardı.
- She screamed and fainted.
- Çığlık attı ve bayıldı.
- They all screamed.
- Hepsi çığlık attı.
- Tom was screaming and yelling.
- Tom çığlık atıyordu ve bağırıyordu.
- Does a worm scream silently when a fisherman impales it on a hook?
- Bir balıkçı onu kancaya taktığında bir solucan sessizce çığlık atar mı?
- Tom started screaming and yelling.
- Tom bağırmaya ve çığlık atmaya başladı.
- Tom sure screams a lot.
- Tom kesinlikle çok çığlık atar.
- I want to hear you scream.
- Çığlık attığını duymak istiyorum.
- I wanted to scream.
- Çığlık atmak istedim.
- Layla panicked and screamed.
- Leyla panikledi ve çığlık attı.
- Tom and Mary both screamed.
- Tom ve Mary çığlık attılar.
- The baby is still screaming.
- Bebek hâlâ çığlık atıyor.
- I heard them screaming.
- Çığlık attıklarını duydum.
- I heard Tom screaming.
- Tom'un çığlık attığını duydum.
- I screamed, but nobody could hear me.
- Çığlık attım ama kimse beni duymadı.
- They screamed.
- Çığlık attılar.
- Tom and Mary are screaming.
- Tom ve Mary çığlık atıyorlar.
- People were screaming inside the blazing ship, and there was no way we could get to them to rescue them.
- Yanan geminin içinde insanlar çığlık atıyordu ve onları kurtarmak için onlara ulaşmamızın hiçbir yolu yoktu.
- I kept screaming.
- Çığlık atmaya devam ettim.
- The crowd was screaming.
- Kalabalık çığlık atıyordu.
- Her mother started screaming.
- Onun annesi çığlık atmaya başladı.
- She screamed when she saw a snake.
- Yılanı görünce çığlık attı.
- Layla was screaming for help.
- Leyla yardım çığlıkları atıyordu.
- The baby was kicking and screaming.
- Bebek tekmeliyor ve çığlık atıyordu.
- Tom started screaming.
- Tom çığlık atmaya başladı.
- Stop now or I'll scream!
- Dur yoksa çığlık atarım!
- She's screaming, not singing.
- O şarkı söylemiyor, çığlık atıyor.
- Tom didn't scream.
- Tom çığlık atmadı.
- I never screamed like that before in my life.
- Hayatımda daha önce hiç böyle çığlık atmamıştım.
- Tom was screaming.
- Tom çığlık atıyordu.
- I am screaming because I saw a mouse!
- Bir fare gördüğüm için çığlık atıyorum!
- Someone started screaming.
- Biri çığlık atmaya başladı.
- Her mother started screaming.
- Annesi çığlık atmaya başladı.
- They screamed.
- Onlar çığlık attı.
- Why do you always scream?
- Neden hep çığlık atıyorsun?
- I'm so bored I could scream.
- O kadar sıkıldım ki çığlık atabilirim.
- Tom was just about to hang up when he heard Mary scream.
- Tom Mary'nin çığlık attığını duyduğunda telefonu kapamak üzereydi.
- The boy screamed for help.
- Oğlan yardım çığlığı attı.
- Tom stopped screaming.
- Tom çığlık atmayı bıraktı.
- Sami wasn't screaming.
- Sami çığlık atmıyordu.
- I'll scream.
- Çığlık atacağım.
- We're screaming.
- Biz çığlık atıyoruz.
- Tom heard Mary scream.
- Tom, Mary'nin çığlık attığını duydu.
- Sami heard Layla scream.
- Sami, Leyla'nın çığlık attığını duydu.
- Tom and Mary were screaming.
- Tom ve Mary çığlık atıyorlardı.
- Tom screamed loudly.
- Tom yüksek sesle çığlık attı.
- Just don't scream.
- Çığlık atma.
- I screamed but nobody could hear me.
- Çığlık attım ama kimse beni duymadı.
- She screamed when she saw a snake.
- Bir yılan gördüğünde çığlık attı.
- Tom tried to scream, but Mary covered his mouth with her hand.
- Tom çığlık atmaya çalıştı, ama Mary eliyle onun ağzını kapattı.
- She screamed when she saw the snake.
- Yılanı görünce çığlık attı.
- Sami was screaming and everyone could hear.
- Sami çığlık atıyordu ve herkes duyabiliyordu.
- I do not scream!
- Çığlık atmıyorum!
- She started screaming, and I ran away.
- Çığlık atmaya başladı, ben de kaçtım.
- Tom is screaming.
- Tom çığlık atıyor.
- I started to scream.
- Çığlık atmaya başladım.
- Have you ever screamed in a movie theater?
- Hiç bir sinema salonunda çığlık attınız mı?
- The baby was kicking and screaming.
- Bebek tekmeliyordu ve çığlık atıyordu.
- Layla just started screaming and crying.
- Leyla çığlık atmaya ve ağlamaya başladı.
- She screamed in agony.
- O, acı içinde çığlık attı.
- I tried to scream.
- Çığlık atmaya çalıştım.
- I didn't scream.
- Çığlık atmadım.
- I do not scream!
- Ben çığlık atmam!
- I am screaming because I saw a mouse!
- Çığlık atıyorum çünkü bir fare gördüm!
- Tom started to scream.
- Tom çığlık atmaya başladı.
- Layla was just crying and screaming.
- Layla sadece ağlıyor ve çığlık atıyordu.
- Tom saw what was happening and started screaming.
- Tom ne olduğunu gördü ve çığlık atmaya başladı.
- She screamed when she saw the snake.
- O, yılanı gördüğünde çığlık attı.
- Stop it or I'll scream!
- Dur yoksa çığlık atarım!
- I stopped screaming.
- Çığlık atmayı bıraktım.
- I heard someone screaming.
- Birinin çığlık attığını duydum.
- I'm going to scream.
- Çığlık atacağım.
- Mary kept screaming.
- Mary çığlık atmaya devam etti.
- Layla was screaming.
- Leyla çığlık atıyordu.
- Tom started screaming again.
- Tom yine çığlık atmaya başladı.
- My lungs were screaming for air.
- Ciğerlerim hava için çığlık atıyordu.
- The boy screamed for help, but couldn't make himself heard.
- Oğlan yardım çığlıkları attı ama sesini duyuramadı.
- They both screamed.
- İkisi de çığlık attı.
- I screamed.
- Çığlık attım.
- Both Tom and I screamed.
- Tom ve ben çığlık attık.
- Mary screamed and fainted.
- Mary çığlık attı ve bayıldı.
- Tom heard Mary scream.
- Tom Mary'nin çığlık attığını duydu.
- Mary and Jane are screaming.
- Mary ve Jane çığlık atıyor.
- Tom began screaming.
- Tom çığlık atmaya başladı.
- Sami was just screaming.
- Sami sadece çığlık atıyordu.
- I heard him screaming.
- Çığlık attığını duydum.
- Tom tried to scream, but Mary covered his mouth with her hand.
- Tom çığlık atmaya çalıştı ama Mary eliyle ağzını kapattı.
- She doesn't speak, she screams!
- Konuşmuyor, çığlık atıyor!
- Both Tom and I screamed.
- Hem Tom hem de ben çığlık attık.
- Layla started to scream.
- Layla çığlık atmaya başladı.
- Sami heard Layla screaming.
- Sami, Leyla'nın çığlık attığını duydu.
- Both Tom and Mary were screaming.
- Hem Tom hem de Mary çığlık atıyordu.
- I closed my eyes and screamed.
- Gözlerimi kapattım ve çığlık attım.
- I heard you screaming.
- Senin çığlık attığını duydum.
- I'm so mad I want to scream and break everything!
- O kadar kızgınım ki çığlık atmak ve her şeyi kırmak istiyorum!
- Sami was screaming and everyone could hear.
- Sami çığlık atıyordu ve herkes duyuyordu.
- They screamed for help.
- Yardım çığlığı attılar.
- One of the teenagers screamed.
- Gençlerden biri çığlık attı.
- The kids were screaming and bouncing everywhere.
- Çocuklar çığlık atıyor ve her yerde zıplıyorlardı.
- He's screaming, not singing.
- Çığlık atıyor, şarkı söylemiyor.
- She's screaming, not singing.
- O çığlık atıyor, şarkı söylemiyor.
- Don't scream before you get injured.
- Yaralanmadan önce çığlık atma.
- I felt like screaming.
- Çığlık atasım geldi.
- Tom's screaming.
- Tom çığlık atıyor.
- I heard Tom scream.
- Tom'un çığlık attığını duydum.
- Layla was screaming and struggling.
- Layla çığlıklar atıyor ve çırpınıyordu.
Show More (220)
|
|
- I screamed and called for help and chased the perpetrators as far as the park.
- Bağırdım, yardım çağırdım ve failleri parka kadar kovaladım.
- Don't scream before you get injured.
- İncinmeden önce bağırma.
- Tom started screaming.
- Tom bağırmaya başladı.
- Stop screaming.
- Bağırmayı bırak.
- I just heard someone scream.
- Sadece birinin bağırdığını duydum.
- I heard them scream.
- Onların bağırdığını duydum.
- They all screamed.
- Onların hepsi bağırdılar.
- She doesn't speak, she screams!
- O konuşmuyor, bağırıyor!
- Tom heard Mary screaming.
- Tom Mary'nin bağırdığını duydu.
- Mary and Jane are screaming.
- Mary ve Jane bağırıyor.
- Don't scream in my ear!
- Kulağıma bağırma!
- I heard them screaming.
- Onların bağırdığını duydum.
- Stop screaming in my ears.
- Kulaklarıma bağırmayı kes.
- Tom was screaming and yelling.
- Tom bağırıp çağırıyordu.
- I heard him screaming.
- Onun bağırdığını duydum.
- Don't scream, or I'll scream louder.
- Bağırma, yoksa daha yüksek sesle bağırırım.
- The baby is still screaming.
- Bebek hâlâ bağırıyor.
- I didn't scream.
- Bağırmadım.
- I heard him scream.
- Onun bağırdığını duydum.
- I wish Tom would stop screaming all the time.
- Keşke Tom sürekli bağırmaktan vazgeçse.
- Stop screaming like a girl.
- Bir kız gibi bağırmayı kes.
- We'll scream.
- Bağıracağız.
- He only screams when he's hungry.
- Sadece acıktığında bağırır.
- Scream as loud as you can.
- Elinizden geldiğince yüksek sesle bağırın.
- Tom kept screaming.
- Tom bağırmaya devam etti.
- I don't want you to scream.
- Bağırmanı istemiyorum.
- Mary is screaming.
- Mary bağırıyor.
- The boy began to scream.
- Erkek çocuğu bağırmaya başladı.
- Tom began screaming.
- Tom bağırmaya başladı.
- Who's screaming?
- Kim bağırıyor?
- I started screaming.
- Bağırmaya başladım.
- I wish Tom would stop screaming all the time.
- Keşke Tom sürekli bağırmayı kesse.
- I scream a lot.
- Çok bağırıyorum.
- Tom was screaming.
- Tom bağırıyordu.
- Don't scream.
- Bağırmayın.
- That was why Tom screamed.
- Tom bu yüzden bağırdı.
- He screams a lot.
- O çok bağırıyor.
- Don't scream, or you're dead.
- Bağırma yoksa ölürsün.
- I think I just heard somebody scream.
- Sanırım az önce birinin bağırdığını duydum.
- Tom started screaming again.
- Tom yeniden bağırmaya başladı.
- I started screaming.
- Ben bağırmaya başladım.
- Don't scream when I stand next to you.
- Yanında durduğumda bağırma.
- Let go or I'll scream.
- Bırak yoksa bağıracağım.
- I felt like screaming.
- Canım bağırmak istedi.
- Just don't scream.
- Sadece bağırma.
- Stop screaming.
- Bağırmayı kes.
- He's screaming, not singing.
- O şarkı söylemiyor, bağırıyor.
- He screamed the whole night.
- Bütün gece bağırdı.
- She started screaming, and I ran away.
- O bağırmaya başladı ve ben kaçtım.
- Scream as loud as you can.
- Bağırabildiğin kadar bağır.
- Tom screams a lot.
- Tom çok bağırır.
- I told Tom not to scream.
- Tom'a bağırmamasını söyledim.
- Tom sure screams a lot.
- Tom çok bağırıyor.
- I wanted to scream.
- Ben bağırmak istedim.
- Tom is screaming.
- Tom bağırıyor.
- He is screaming a lot.
- O çok bağırıyor.
- Don't let him scream.
- Bağırmasına izin vermeyin.
- Sami was screaming on the phone.
- Sami telefonda bağırıyordu.
- He screams a lot.
- Çok bağırıyor.
- Tom kept screaming Mary's name.
- Tom, Mary'nin adını bağırmaya devam ediyordu.
Show More (57)
|
|
- A neighbor heard Layla's screams.
- Bir komşu, Leyla'nın çığlıklarını duydu.
- Sami's screams were horrible to hear.
- Sami'nin çığlıklarını duymak korkunçtu.
- The roar of the fire drowned the screams.
- Yangının uğultusu çığlıkları bastırdı.
- I want to hear you scream.
- Çığlıklarını duymak istiyorum.
- There were screams and groans.
- Çığlıklar ve iniltiler vardı.
- Their screams filled the air.
- Çığlıkları havayı doldurdu.
- Tom heard a bloodcurdling scream.
- Tom insanın kanını donduran bir çığlık duydu.
- Sami awoke to his mother's screams.
- Sami annesinin çığlıklarına uyandı.
- I heard him scream.
- Onun çığlığını duydum.
- I heard a scream.
- Bir çığlık duydum.
- Didn't you hear the scream?
- Çığlığı duymadın mı?
- I definitely heard a scream.
- Kesinlikle bir çığlık duydum.
- Tom heard Mary's screams.
- Tom, Mary'nin çığlıklarını duydu.
- Nobody heard Tom's screams.
- Kimse Tom'un çığlıklarını duymadı.
- A neighbor heard Tom's screams.
- Bir komşu Tom'un çığlıklarını duymuş.
- No one could hear Linda's screams.
- Hiç kimse Linda'nın çığlıklarını duyamazdı.
- Tom heard a bloodcurdling scream.
- Tom kan donduran bir çığlık duydu.
- What a scream!
- Ne çığlık ama!
- The sound of an awful scream made him shudder.
- Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti.
- I thought I heard a scream.
- Bir çığlık duyduğumu sandım.
- Tom heard the scream.
- Tom çığlık duydu.
- Tom was just about to hang up when he heard Mary scream.
- Tom tam telefonu kapatacaktı ki Mary'nin çığlığını duydu.
- A neighbor heard Layla's screams.
- Komşulardan biri Layla'nın çığlıklarını duymuş.
- What a scream!
- Bu ne çığlık!
- Sami awoke to his mother's screams.
- Sami annesinin çığlıklarıyla uyandı.
- No one could hear Linda's screams.
- Linda'nın çığlıklarını kimse duyamadı.
- Her scream brought the police.
- Çığlığı polisi getirdi.
- The servants' screams awakened everyone.
- Hizmetçilerin çığlıkları herkesi uyandırdı.
- Didn't you hear a scream?
- Bir çığlık duymadın mı?
- In space, no one can hear you scream.
- Uzayda hiç kimse senin çığlığını duyamaz.
- The banshee let out a blood-curdling scream.
- Ölüm perisi kan donduran bir çığlık sesi çıkardı.
- Tom heard the scream.
- Tom çığlığı duydu.
- I heard her scream.
- Onun çığlığını duydum.
- Their screams filled the air.
- Onların çığlıkları havayı doldurdu.
- I heard them scream.
- Çığlıklarını duydum.
- She heard him scream.
- Çığlığını duymuş.
- All at once, I heard a scream.
- Birden bir çığlık duydum.
- All at once, I heard a scream.
- Birden bir çığlık sesi duydum.
- The roar of the fire drowned the screams.
- Yangının gürültüsü çığlıkları bastırdı.
- No one heard Tom's screams for help.
- Tom'un yardım çığlıklarını kimse duymadı.
- I just heard someone scream.
- Az önce birinin çığlığını duydum.
- A neighbor heard Tom's screams.
- Bir komşu Tom'un çığlıklarını duydu.
- Tom heard Mary's screams.
- Tom Mary'nin çığlıklarını duydu.
- Tom heard Mary's scream.
- Tom Mary'nin çığlığını duydu.
- Tom heard someone scream.
- Tom birinin çığlığını duydu.
- Sami heard the scream of Layla.
- Sami, Layla'nın çığlığını duydu.
- Sami heard Layla scream.
- Sami Layla'nın çığlığını duydu.
- Didn't you hear Tom scream?
- Tom'un çığlığını duymadın mı?
- In space, no one can hear you scream.
- Uzayda kimse çığlıklarınızı duyamaz.
- Tom said he heard Mary scream.
- Tom, Mary'nin çığlığını duyduğunu söyledi.
Show More (48)
|