Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
atış devri
hacimsel genleşme katsayısı
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
self-righteous
kendini üstün gören
adj.
Her
self-righteous
attitude annoyed everyone.
Kendini üstün gören tavırları herkesi sinir ediyordu.
Show More (-2)
2
self-righteous
kendini beğenmiş
adj.
What a psychological shock, what a cause for concern to the
self-righteous.
Ne büyük bir psikolojik şok,
kendini beğenmişler
için ne büyük bir endişe kaynağı.
Show More (-2)