| 1 |
shortcut |
kestirme |
n. |
|
- Tom knows a shortcut.
- Tom kestirme bir yol biliyor.
- Are you sure this is a shortcut?
- Bunun kestirme olduğuna emin misin?
- They studied the map, trying to find a shortcut.
- Haritayı incelediler, kestirme bir yol bulmaya çalışıyorlardı.
- It's a shortcut to the school.
- Okula kestirme bir yol.
- I'll take a shortcut across the garden.
- Bahçeyi kestirmeden geçeceğim.
- It's a shortcut.
- Bu kestirme bir yol.
- It's a shortcut to the school.
- Bu, okula giden kestirme bir yol.
- I knew a shortcut to Tom's house.
- Tom'un evine giden kestirme bir yol biliyordum.
- There is no shortcut to success.
- Başarmak için kestirme yoktur.
- There is no shortcut to education.
- Eğitim için kestirme bir yol yoktur.
- I know a shortcut.
- Kestirme bir yol biliyorum.
- There is no shortcut to success.
- Başarıya giden kestirme bir yol yoktur.
- Tom took a shortcut through a dark alley.
- Tom karanlık bir sokaktan kestirmeden geçti.
Show More (10)
|
| 2 |
shortcut |
kestirme yol |
n. |
|
- Russia's partners are large and they are used to shortcuts.
- Rusya'nın ortakları büyüktür ve kestirme yollara alışkındırlar.
- I took a shortcut.
- Kestirme yoldan gittim.
- This is the shortcut that I usually take to school.
- Okula genellikle bu kestirme yoldan giderim.
- This is the shortcut that I usually take to school.
- Bu genellikle okula gittiğim kestirme yol.
- It's a shortcut.
- O bir kestirme yol.
- It's a shortcut to the school.
- Bu, okula bir kestirme yoldur.
Show More (3)
|
| 3 |
shortcut |
kestirmeden gitmek |
v. |
|
- It is also too easy to take a shortcut by cancelling all these countries' debts.
- Ayrıca tüm bu ülkelerin borçlarını iptal ederek kestirmeden gitmek de çok kolay.
- Tom took a shortcut through a dark alley.
- Tom karanlık bir yol sayesinde kestirmeden gitti.
- I took a shortcut.
- Kestirmeden gittim.
- I took a shortcut.
- Ben kestirmeden gittim.
- I'll take a shortcut across the garden.
- Ben bahçenin içinden kestirmeden gideceğim.
Show More (2)
|
| 4 |
shortcut |
kısayol |
n. |
|
- Are you sure this is a shortcut?
- Bunun kısayol olduğundan emin misin?
Show More (-2)
|
| 5 |
shortcut |
kısa yol |
n. |
|
- There is no shortcut to education.
- Eğitim için kısa yol yoktur.
Show More (-2)
|
