|
- Let us all start working together, side by side.
- Gelin hep birlikte, yan yana çalışmaya başlayalım.
- It is very important to achieve a balanced employment policy, where a number of different interests stand side by side.
- Bir dizi farklı çıkarın yan yana durduğu dengeli bir istihdam politikasına ulaşmak çok önemlidir.
- I hope that the citizens of the applicant countries do not look at the two things side by side and become frustrated.
- Umarım başvuru sahibi ülkelerin vatandaşları bu iki konuya yan yana bakıp hayal kırıklığına uğramazlar.
- We were fully agreed about these matters during the period in which we sat almost side by side here in Parliament.
- Burada, Parlamento'da neredeyse yan yana oturduğumuz süre boyunca bu konularda tam bir mutabakat içindeydik.
- We want to see two states living side by side, peaceful and prosperous.
- Yan yana, barış ve refah içinde yaşayan iki devlet görmek istiyoruz.
- We need clear words that send out a clear signal that the Council and Parliament stand side by side on an equal basis.
- Konsey ve Parlamentonun eşit bir şekilde yan yana durduğuna dair net bir sinyal gönderecek açık sözlere ihtiyacımız var.
- The Commission is very wrong to put adherence to the rules side by side with political judgment.
- Komisyon, kurallara bağlılığı siyasi kararlarla yan yana koymakla büyük bir hata yapmaktadır.
- They cannot exist side by side.
- Yan yana var olamazlar.
- Please bear in mind that we have stood side by side with the Commission.
- Komisyon ile yan yana durduğumuzu lütfen aklınızdan çıkarmayın.
- Please bear in mind that we have stood side by side with the Commission.
- Lütfen Komisyon ile yan yana durduğumuzu aklınızdan çıkarmayın.
- They cannot exist side by side.
- İkisi yan yana var olamaz.
- They hang side by side, only a small space between them.
- Yan yana asılı duruyorlar, aralarında sadece küçük bir boşluk var.
- They hang side by side, only a small space between them.
- Yan yana duruyorlar, aralarında sadece küçük bir boşluk var.
- They hang side by side, only a small space between them.
- Yan yana asılırlar, aralarında küçük bir boşluk vardır.
- They happened to walk side by side.
- Tesadüfen yan yana yürüdüler.
- Tom and Mary are sitting side by side.
- Tom ve Mary yan yana oturuyorlar.
- Tom and Mary sat side by side on the sofa.
- Tom ve Mary kanepede yan yana oturdular.
- They sat side by side.
- Onlar yan yana oturdular.
- Tom and Mary sat side by side.
- Tom ve Mary yan yana oturdular.
- She worked side by side with men.
- Erkeklerle yan yana çalıştı.
- They happened to walk side by side.
- Yan yana yürüyorlardı.
- They walked side by side.
- Onlar yan yana yürüdüler.
- Tom and Mary were walking side by side.
- Tom ve Mary yan yana yürüyorlardı.
- Tom and Mary were walking side by side.
- Tom ve Mary yan yana yürüyordu.
- We walked along side by side.
- Biz yan yana yürüdük.
- Tom and Mary worked side by side.
- Tom ve Mary yan yana çalıştı.
- The two houses stand side by side.
- İki ev yan yana duruyor.
- Tom and I sat side by side.
- Tom ve ben yan yana oturduk.
- All the soldiers stood side by side.
- Bütün askerler yan yana durdu.
- They walked along the street side by side.
- Onlar cadde boyunca yan yana yürüdü.
- Tom and Mary were seated side by side.
- Tom ve Mary yan yana oturuyorlardı.
- The girls were sitting side by side.
- Kızlar yan yana oturuyorlardı.
- All the soldiers stood side by side.
- Bütün askerler yan yana duruyordu.
- They sat side by side.
- Yan yana oturdular.
- Tom and Mary sat side by side on the sofa.
- Tom ve Mary koltukta yan yana oturdular.
- We walked along side by side.
- Yan yana yürüdük.
- They walked side by side.
- Yan yana yürüdüler.
- Tom and Mary worked side by side.
- Tom ve Mary yan yana çalıştılar.
- Tom and Mary were seated side by side.
- Tom ve Mary yan yana oturmuş.
- I opened the door and saw two boys standing side by side.
- Kapıyı açtım ve yan yana duran iki erkek çocuk gördüm.
- I opened the door and saw two boys standing side by side.
- Kapıyı açtım ve iki çocuğun yan yana durduğunu gördüm.
- He was sitting side by side with his brother.
- Kardeşiyle yan yana oturuyordu.
- The old couple sat side by side.
- Yaşlı çift yan yana oturdu.
- Tom and Mary were sitting side by side.
- Tom ve Mary yan yana oturuyordu.
- He was sitting side by side with his brother.
- O, erkek kardeşiyle yan yana oturuyordu.
- Tom and Mary were sitting side by side.
- Tom ve Mary yan yana oturuyorlardı.
- Sami and Farid worked side by side as technicians.
- Sami ve Farid teknisyen olarak yan yana çalıştılar.
- Tom and Mary walked side by side.
- Tom ve Mary yan yana yürüdü.
- Tom and Mary walked down the hall, side by side.
- Tom ve Mary koridorda yan yana yürüdüler.
- They walked along the street side by side.
- Cadde boyunca yan yana yürüdüler.
- Tom and Mary walked side by side.
- Tom ve Mary yan yana yürüdüler.
Show More (49)
|
