|
- I would be inclined to side with the presidency and with those of you who have referred to something I consider crucial.
- Başkanlığın ve çok önemli olduğunu düşündüğüm bir konuya atıfta bulunan sizlerin tarafını tutma eğilimindeyim.
- When we have a family argument, my husband always sides with his mother instead of me.
- Aile içinde bir tartışma yaşadığımızda, kocam her zaman benim yerime annesinin tarafını tutar.
- Why did you side with him instead of me?
- Neden benim yerime onun tarafını tuttun?
- When we have a family argument, my husband always sides with his mother instead of me.
- Aile kavgası olduğunda kocam her zaman benim yerime annesinin tarafını tutuyor.
- We sided with him in the controversy.
- Tartışmada onun tarafını tuttuk.
- Tom sided with Mary.
- Tom, Mary'nin tarafını tuttu.
- Why are you siding with them?
- Neden onların tarafını tutuyorsun?
- Tom sided with Mary.
- Tom Mary'nin tarafını tuttu.
- Tom sides with Mary all the time.
- Tom her zaman Mary'nin tarafını tutuyor.
- Why are you siding with him?
- Neden onun tarafını tutuyorsun?
- Tom sided with his mother.
- Tom annesinin tarafını tuttu.
- Why are you siding with her?
- Neden onun tarafını tutuyorsun?
- When we have a family argument, my husband always sides with his mother instead of me.
- Ailede bir tartışma yaşadığımızda, kocam her zaman benim yerime annesinin tarafını tutar.
- I will side with you just this once.
- Sadece bu seferlik senin tarafını tutacağım.
Show More (11)
|