|
- Most, though, would agree that there is a sufficient choice of soaps, deodorants, perfumes, and lipsticks.
- Yine de çoğu kişi sabun, deodorant, parfüm ve ruj seçeneklerinin yeterli olduğu konusunda hemfikirdir.
- First, it's soap and medicine, and now sugar hits the black market.
- Önce sabun ve ilaç, şimdi de şeker karaborsaya düştü.
- Don't curse or I'll wash your mouth out with soap.
- Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.
- How much soap do we need?
- Ne kadar sabuna ihtiyacımız var?
- Tom gave me enough soap to last a lifetime.
- Tom bana bir ömür boyu yetecek kadar sabun verdi.
- Have you recently changed your soap or laundry detergent?
- Son zamanlarda kullandığınız sabun ya da çamaşır deterjanını değiştirdiniz mi?
- Sodium hydroxide is used in making soaps.
- Sodyum hidroksit sabun yapımında kullanılır.
- Several processes for making soap have been invented over the course of history.
- Tarih boyunca sabun yapmak için birçok yöntem icat edilmiştir.
- This soap makes a lot bubbles.
- Bu sabun çok fazla baloncuk yapıyor.
- We have to buy soap to wash the dishes.
- Bulaşıkları yıkamak için sabun almamız lazım.
- Where did you buy that soap?
- O sabunu nereden satın aldın?
- Don't drop the soap.
- Sabunu düşürme.
- Tom got soap in his eyes.
- Tom'un gözüne sabun kaçtı.
- What soap do you wash your hands with?
- Ellerinizi hangi sabunla yıkıyorsunuz?
- Tom said he wanted to buy some soap.
- Tom biraz sabun almak istediğini söyledi.
- If a dog bites you, wash the wound with soap and water.
- Eğer bir köpek sizi ısırırsa, yarayı su ve sabunla yıkayın.
- They wash their hands with soap.
- Ellerini sabunla yıkıyorlar.
- Wash the wound with soap and water.
- Yarayı su ve sabunla yıka.
- We're out of soap.
- Sabunumuz kalmadı.
- We wash our hands with soap.
- Ellerimizi sabunla yıkıyoruz.
- I think I'm allergic to that soap.
- Sanırım o sabuna alerjim var.
- Tom gave me enough soap to last a lifetime.
- Tom bana bir ömür yetecek kadar sabun verdi.
- What soap do you wash your hands with?
- Ellerini yıkadığın sabun hangisi?
- Have you recently changed your soap or laundry detergent?
- Son zamanlarda sabun veya çamaşır deterjanınızı değiştirdiniz mi?
- Hand me that bar of soap.
- Şu sabunu bana ver.
- Soap can clean grime.
- Sabun kiri temizleyebilir.
- Wash the wound with soap and water.
- Yarayı sabun ve su ile yıkayın.
- The boy likes walking around the soap shop.
- Çocuk sabun dükkanında dolaşmayı seviyor.
- I washed my hands with soap and water.
- Ellerimi su ve sabunla yıkadım.
- I need that bar of soap.
- O sabuna ihtiyacım var.
- If a dog bites you, wash the wound with soap and water.
- Bir köpek sizi ısırırsa, yarayı sabun ve su ile yıkayın.
- Wash your hands with soap.
- Ellerinizi sabunla yıkayın.
- I'll wash your mouth out with soap!
- Ağzını sabunla yıkayacağım!
- Wash your face with warm water and soap.
- Yüzünüzü ılık su ve sabunla yıkayın.
- Tom said he wanted to buy some soap.
- Tom biraz sabun satın almak istediğini söyledi.
- I got soap in my eyes.
- Gözüme sabun kaçtı.
- We have to buy soap to wash the dishes.
- Tabakları yıkamak için sabun satın almak zorundayız.
- I prefer soap as a liquid rather than a bar.
- Sabunu kalıp yerine sıvı olarak tercih ederim.
- This soap is causing eczema on my hands.
- Bu sabun ellerimde egzamaya neden oluyor.
- What's your favorite brand of soap?
- Favori sabun markan nedir?
- Tom used soap and water to wash his hands.
- Tom ellerini yıkamak için su ve sabun kullandı.
- I washed my hands with soap and water.
- Ellerimi sabun ve su ile yıkadım.
- Soap helps remove the dirt.
- Sabun kiri çıkarmaya yardımcı olur.
- Those who wash the donkey's head waste soap.
- Eşeğin başını yıkayanlar sabunu boşa harcarlar.
- That's a good antibacterial and antifungal soap.
- Bu iyi bir antibakteriyel ve antifungal sabun.
- Don't curse or I'll wash your mouth out with soap.
- Küfür etme yoksa ağzını sabunla yıkarım.
- I'll wash your mouth out with soap!
- Ben ağzını sabunla yıkayacağım.
- Several processes for making soap have been invented over the course of history.
- Sabun yapmak için çeşitli süreçler tarih boyunca icat edildi.
- The soap hurt my eyes.
- Sabun gözlerimi acıttı.
- Have you ever washed your face with body soap?
- Hiç yüzünü vücut sabunuyla yıkadın mı?
- That's a good antibacterial and antifungal soap.
- O iyi bir antibakteriyel ve antifungal sabundur.
- The soap is finished.
- Sabun bitti.
- Soap helps remove the dirt.
- Sabun kiri temizlemeye yardımcı olur.
- He blew soap bubbles.
- O, sabun kabarcıklarını üfledi.
- Where did you buy that soap?
- O sabunu nereden aldın?
- Sami took all the soap with him.
- Sami bütün sabunları yanına aldı.
- Tom put the soap in the soap dish.
- Tom sabunu sabunluğa koydu.
- The boy likes walking around the soap shop.
- Çocuk sabun dükkanını dolaşmayı seviyor.
- A little soap and water never killed anybody.
- Biraz sabun ve su kimseyi öldürmemiştir.
- Wash and scrub your hands with water and soap often, for at least twenty seconds.
- Ellerinizi sık sık su ve sabunla en az yirmi saniye boyunca ovarak yıkayın.
- What's your favorite brand of soap?
- En sevdiğiniz sabun markası nedir?
- I need some soap.
- Bana sabun lazım.
- I need some soap.
- Biraz sabuna ihtiyacım var.
- Tom used soap and water to wash his hands.
- Tom ellerini yıkamak için sabun ve su kullandı.
- Wash your face with warm water and soap.
- Ilık su ve sabunla yüzünü yıka.
- What is soap made of?
- Sabun neyden yapılır?
- We're out of soap.
- Sabunumuz bitmiş.
- Where's the soap?
- Sabun nerede?
- Soap, please.
- Sabun, lütfen.
- Wash and scrub your hands with water and soap often, for at least twenty seconds.
- Ellerinizi sık sık, en az yirmi saniye boyunca su ve sabunla yıkayın ve ovalayın.
- There isn't any soap.
- Hiç sabun yok.
- They wash their hands with soap.
- Onlar ellerini sabunla yıkar.
- They make used cooking oil into soap at that factory.
- O fabrikada kullanılmış yemeklik yağdan sabun yapıyorlar.
- Soap helps remove the dirt.
- Sabun kiri çıkarmaya yardım eder.
- Wash the wound with soap and water.
- Yarayı sabun ve su ile yıka.
- Soap, please.
- Sabun lütfen.
- Wash your hands with soap.
- Ellerini sabunla yıka.
- Tom rinsed off the soap.
- Tom sabunu duruladı.
- A little soap and water never killed anybody.
- Biraz sabun ve sudan kimseye zarar gelmez.
Show More (76)
|