stalemate - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
stalemate çıkmaz n.
  • We should welcome the intention to continue improving the Barcelona process, which is currently in stalemate.
  • Halihazırda çıkmazda olan Barselona sürecinin geliştirilmesine devam edilmesi niyetini memnuniyetle karşılamalıyız.
  • For many years we have been in a stalemate over the legal funding for minority languages in Europe.
  • Avrupa'da azınlık dillerinin yasal olarak finanse edilmesi konusunda uzun yıllardır bir çıkmaz içerisindeyiz.
  • Who is responsible for the stalemate, or rather the failure of Bali?
  • Bali'deki çıkmazdan ya da daha doğrusu başarısızlıktan kim sorumlu?
Show More (4)