stay - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
stay kalmak v.
  • Unfortunately I cannot stay here much longer.
  • Ne yazık ki burada daha fazla kalamayacağım.
  • I therefore thank the Members who have been willing to stay behind a little longer to talk about this matter.
  • Bu nedenle, bu konu hakkında konuşmak üzere biraz daha geride kalmaya istekli olan Üyelere teşekkür ediyorum.
  • Unfortunately, this is the way they will stay until the West intervenes.
  • Ne yazık ki, Batı müdahale edene kadar bu şekilde kalacaklar.
Show More (82)
stay durmak v.
  • It's hard to always stay on the proper side.
  • Her zaman doğru yerde durmak zordur.
  • It's very important that your dog obeys the simplest commands like sit and stay.
  • Köpeğinizin otur ve dur gibi en basit komutlara itaat etmesi çok önemlidir.
  • Pumpkin season's over, and I stay way the hell away from birch beer.
  • Balkabağı sezonu bitti ve ben huş birasından tamamen uzak duruyorum.
Show More (6)
stay konaklama n.
  • We wish her a very enjoyable stay.
  • Kendisine çok keyifli bir konaklama diliyoruz.
  • We wish the Yemeni Delegation fruitful meetings and an excellent stay in Strasbourg.
  • Yemen Delegasyonuna verimli toplantılar ve Strazburg'da mükemmel bir konaklama diliyoruz.
  • You are most welcome to this House, Sir David, and we would like to wish you a pleasant and fruitful stay.
  • Bu eve hoş geldiniz Sir David, size keyifli ve verimli bir konaklama dileriz.
Show More (0)
stay kalma süresi n.
  • In my view, the period of storage should not exceed the duration of the stay.
  • Benim görüşüme göre saklama süresi kalış süresini aşmamalıdır.
  • Fifty-seven percent of Erasmus students had considerable difficulties financing their stay abroad.
  • Erasmus öğrencilerinin yüzde 57'si yurtdışında kaldıkları süreyi finanse etmekte önemli zorluklar yaşadı.
Show More (-1)
stay bırakmamak v.
  • I try my best to not make it my stuff and stay behind the short wall.
  • Bunu benim sorunum haline getirmemek ve olayları kendi haline bırakmak için elimden geleni yapıyorum.
Show More (-2)