stopped

"stopped" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 6 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	stopped s.	durdurulmuş
Technical
2	Teknik	stopped s.	durdurulmuş
Computer
3	Bilgisayar	stopped expr.	durdu
4	Bilgisayar	stopped expr.	durduruldu
5	Bilgisayar	stopped expr.	durmuş
6	Bilgisayar	stopped expr.	duraklatıldı

"stopped" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 49 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	be stopped up f.	tıkanmak
The toilet is stopped up. Tuvalet tıkanmış. More Sentences
2	Genel	being stopped i.	tıkanma
3	Genel	being stopped i.	durdurulma
4	Genel	be stopped f.	tıkanmak
5	Genel	be stopped f.	durdurulmak
6	Genel	get stopped in a spot check f.	çevirmeye denk gelmek
7	Genel	stopped up s.	tutuk
8	Genel	stopped up s.	tıkalı
9	Genel	end-stopped s.	noktalama işaretleriyle biten
10	Genel	stopped-up s.	doldurulmuş dar açıklıklı
Phrases
11	İfadeler	even a stopped watch is right twice a day expr.	bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösterir
12	İfadeler	even a stopped watch is right twice a day expr.	bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir
13	İfadeler	even a stopped watch is right twice a day expr.	bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir
Proverb
14	Atasözü	a stopped clock is right twice a day	bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir
15	Atasözü	even a stopped/broken clock is right twice a day	bozuk saat bile günde iki defa doğruyu gösterir
Colloquial
16	Konuşma Dili	get stopped by a cop f.	bir polis tarafından durdurulmak
17	Konuşma Dili	got stopped in a spot check f.	çevirmeye takılmak
18	Konuşma Dili	get the bleeding stopped f.	kanamayı durdurmak
19	Konuşma Dili	water stopped working expr.	sular kesildi
20	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmur nedeniyle ertelendi/gecikti/iptal edildi
21	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağışa bağlı olarak ertelendi/gecikti/iptal edildi
22	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmur/yağış nedeniyle sekteye uğradı
23	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmurdan dolayı iptal oldu/gecikti/ertelendi
Speaking
24	Konuşma	we should have stopped expr.	durmalıydık
25	Konuşma	you should have stopped expr.	durmalıydın
26	Konuşma	I should have stopped expr.	durmalıydım
27	Konuşma	I stopped by here the other night expr.	geçen gece buraya uğradım
28	Konuşma	I have not stopped thinking about you since expr.	o zamandan beri aklımdan çıkmıyorsun
29	Konuşma	why have you stopped speaking? expr.	neden sustun?
30	Konuşma	I have not stopped thinking about you since expr.	o zamandan beri aklımdan çıkmıyorsunuz
31	Konuşma	why have you stopped talking? expr.	neden sustun?
32	Konuşma	my heart almost stopped expr.	kalbim duracaktı
33	Konuşma	mr.dursley stopped dead expr.	bay dursley aniden durdu
Trade/Economic
34	Ticaret/Ekonomi	payment stopped i.	çekten cayma
35	Ticaret/Ekonomi	stopped draft i.	kabul edilemeyen ya da ödenmeyen poliçe
36	Ticaret/Ekonomi	stopped daft i.	kabul edilemeyen poliçe
37	Ticaret/Ekonomi	temporarily stopped s.	geçici olarak durdurulmuş
38	Ticaret/Ekonomi	payment stopped expr.	ödeme durduruldu ibaresi
Technical
39	Teknik	stopped time i.	durma süresi
40	Teknik	stopped-belt sampling i.	durdurulmuş banttan numune alma
Computer
41	Bilgisayar	status: stopped expr.	durum: durduruldu
42	Bilgisayar	service stopped expr.	hizmet durduruldu
43	Bilgisayar	capture stopped expr.	yakalama durduruldu
Telecom
44	Telekom	stopped job i.	duraklatılmış iş
Automotive
45	Otomotiv	engine stopped i.	motor durdurulmuş
Traffic
46	Trafik	remain stopped f.	hareket etmemek
47	Trafik	remain stopped f.	ilerlememek
Biochemistry
48	Biyokimya	stopped flow technique i.	durgulu akım yöntemi
Literature
49	Edebiyat	end-stopped s.	duraklı (dize)