subordinate - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
subordinate ast n.
  • A good leader treats subordinates with respect.
  • İyi bir lider astlarına saygılı davranır.
  • Seventy per cent of these are prepared by their subordinates and aides.
  • Bunların yüzde yetmişi astları ve yardımcıları tarafından hazırlanmıştır.
  • Seventy per cent of these are prepared by their subordinates and aides.
  • Bunların yüzde yetmişi astları ve yardımcıları tarafından hazırlanmaktadır.
Show More (3)
subordinate ikincil adj.
  • Safety issues play only a subordinate role.
  • Güvenlik konuları sadece ikincil bir rol oynamaktadır.
  • In other words, women are reverting to their traditional subordinate role of being the property of the male.
  • Başka bir deyişle kadınlar erkeğin malı olma şeklindeki geleneksel ikincil rollerine geri dönüyorlar.
  • The European Parliament has hitherto played a subordinate role in this procedure.
  • Avrupa Parlamentosu şimdiye kadar bu prosedürde ikincil bir rol oynamıştır.
Show More (1)
subordinate tabi kılmak v.
  • Safety is subordinated to the way in which civil aviation is currently being organised.
  • Güvenlik, sivil havacılığın halihazırda örgütlenme biçimine tabi kılınmıştır.
  • When it comes to practical action, citizens' rights are subordinated to the interests of private enterprise.
  • Pratik eylem söz konusu olduğunda vatandaşların hakları özel teşebbüsün çıkarlarına tabi kılınmaktadır.
  • You subordinate the constitution of the European Union to relations with the United States.
  • Avrupa Birliği anayasasını Amerika Birleşik Devletleri ile ilişkilere tabi kılıyorsunuz.
Show More (0)
subordinate daha az önemli adj.
  • All other problems are subordinate to this one.
  • Diğer tüm sorunlar bundan daha az önemli.
Show More (-2)
subordinate emir altında adj.
  • One of his subordinate officers had lost a gun.
  • Emrindeki memurlardan biri silahını kaybetmişti.
Show More (-2)