Tureng - supposing - İngilizce Türkçe Cümleler

Geçmiş

	İngilizce	Türkçe
1	supposing	diyelim ki	expr.
	Supposing you try to neutralize the effect, you cannot, because cause is still there. Diyelim ki etkiyi etkisiz hale getirmeye çalıştınız, bunu yapamazsınız çünkü neden hala orada. Suppose you had a thousand dollars, what would you do with it? Diyelim ki bin dolarınız var, onunla ne yapardınız? Suppose you had ten million yen, what would you do? Diyelim ki on milyon yeniniz var, ne yapardınız? Supposing you had one million yen, what would you do with it? Diyelim ki bir milyon yeniniz var, onunla ne yapardınız? Suppose you are fired, what will you do first? Diyelim ki kovuldunuz, ilk ne yaparsınız? Suppose there's some jerk you just can't get on with. Diyelim ki anlaşamadığınız bir pislik var. Let's suppose it's true. Diyelim ki doğru. Let's suppose it's true. Diyelim ki bu doğru. Let us suppose she is here. Diyelim ki burada. Supposing you could travel, where would you go first? Diyelim ki seyahat edebildiniz, ilk nereye giderdiniz? Show More (7)
2	supposing	varsayalım ki	conj.
	Supposing they do not even see the people through the statistics? Varsayalım ki onlar halkı istatistikler aracılığıyla bile görmüyorlar? Supposing you try to neutralize the effect, you cannot, because cause is still there. Varsayalım ki etkiyi nötralize etmeye çalıştınız, bunu yapamazsınız, çünkü sebep hala oradadır. Let's suppose it's true. Varsayalım ki doğru. Show More (0)