|
- Tom has a tattoo of a skull on his chest.
- Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.
- Tom has a tattoo on his left arm.
- Tom'un sol kolunda bir dövme var.
- I love that tattoo.
- Bu dövmeye bayıldım.
- She has a tattoo of a lizard on her thigh.
- Kalçasında bir kertenkele dövmesi var.
- Tom has a tattoo on his chest.
- Tom'un göğsünde bir dövme var.
- Tom has a tattoo of an eagle on his chest.
- Tom'un göğsünde bir kartal dövmesi var.
- Do you have any tattoos?
- Hiç dövmeniz var mı?
- Do you like Tom's tattoos?
- Tom'un dövmelerini seviyor musun?
- Do you like Tom's tattoo?
- Tom'un dövmesini beğendin mi?
- What kind of tattoo do you want?
- Ne tür bir dövme istiyorsun?
- Tom has tribal tattoos on his thighs.
- Tom'un kalçalarında kabile dövmeleri var.
- Tom got a tattoo.
- Tom'un bir dövmesi var.
- Tom has three tattoos.
- Tom'un üç dövmesi var.
- I just got my first tattoo.
- İlk dövmemi yeni yaptırdım.
- Sami has got a tattoo.
- Sami'nin dövmesi var.
- Tom has tribal tattoos on his thighs.
- Tom uyluklarında kabile dövmelerine sahip.
- Tom told me he showed his tattoo to Mary.
- Tom bana dövmesini Mary'ye gösterdiğini söyledi.
- Tom has tattoos all over his body.
- Tom'un vücudunun her yerinde dövme vardır.
- Tom has lots of tattoos.
- Tom'un bir sürü dövmesi var.
- Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.
- Tom bir Japon kaplıcasına girebilmek için küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırdı.
- Tom and Mary got matching tattoos.
- Tom ve Mary'nin eşleşen dövmeleri var.
- Tom had a heart tattooed on his arm.
- Tom'un kolunda bir kalp dövmesi vardı.
- Tom had an eagle tattooed on his right arm.
- Tom'un sağ kolunda bir kartal dövmesi vardı.
- Tom owns a tattoo parlor.
- Tom'un bir dövme salonu var.
- Is it a real tattoo?
- Bu gerçek bir dövme mi?
- Tom has a tattoo on his wrist.
- Tom'un bileğinde bir dövme var.
- Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Dövmeniz varsa Japonya'da kaplıca merkezlerinin çoğunda yıkanmanıza izin verilmediğini biliyor muydunuz?
- All I want for Christmas is a new tattoo.
- Noel için tek istediğim yeni bir dövme.
- Tom has tattoos on his arms.
- Tom'un kollarında dövmeleri var.
- What do you think of Tom's new tattoo?
- Tom'un yeni dövmesi hakkında ne düşünüyorsun?
- Tom put a Band-Aid over his small tattoo of a spider so he would be allowed into a Japanese hot spring.
- Tom, küçük örümcek dövmesinin üzerine bir yara bandı yapıştırmıştı, böylece bir Japon kaplıcasına girmesine izin verilecekti.
- Tom has lots of tattoos.
- Tom'un çok fazla dövmesi var.
- Tom has a full-sleeve tattoo.
- Tom'un kolunu tam kaplayan bir dövmesi var.
- I had to get my tattoo removed.
- Dövmemi çıkartmak zorunda kaldım.
- What's the worst tattoo you've ever seen?
- Şimdiye kadar gördüğün en kötü dövme hangisi?
- Tom showed Mary his new tattoo.
- Tom, Mary'ye yeni dövmesini gösterdi.
- Is that a new tattoo on your neck?
- Boynundaki yeni dövme mi?
- Show me your tattoo.
- Bana dövmeni göster.
- Do you like Tom's tattoo?
- Tom'un dövmesini seviyor musun?
- Sami had a tattoo on his shoulder.
- Sami'nin omzunda bir dövme vardı.
- Sami has got a tattoo.
- Sami'nin bir dövmesi var.
- I've never seen such a tattoo.
- Hiç böyle bir dövme görmemiştim.
- Yanni is heavily tattooed.
- Yanni'nin vücudu dövmelerle kaplı.
- Sami looked at Layla's tattoo.
- Sami, Layla'nın dövmesine baktı.
- Tom went to the tattoo parlor.
- Tom dövme salonuna gitti.
- He showed her his tattoo.
- Ona dövmesini gösterdi.
- Tom has a tattoo of a snake on his back.
- Tom'un sırtında bir yılan dövmesi var.
- Tom now has several tattoos.
- Tom'un artık birkaç dövmesi var.
- Mary has a lower back tattoo.
- Mary'nin belinde bir dövme var.
- Do you have a tattoo?
- Dövmeniz var mı?
- Tom showed Mary the tattoo on his arm.
- Tom Mary'ye kolundaki dövmeyi gösterdi.
- Tom showed Mary his tattoo.
- Tom Mary'e dövmesini gösterdi.
- Do you have a tattoo?
- Bir dövmen var mı?
- Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
- Tom has tattoos all over his body.
- Tom'un vücudunun her yerinde dövmeler var.
- Tom noticed Mary had a tattoo on her ankle.
- Tom, Mary'nin ayak bileğinde bir dövme olduğunu fark etti.
- I've never seen such a tattoo.
- Hiç böyle bir dövme görmedim.
- Tattoos are a form of self-expression.
- Dövmeler kendini ifade etme biçimidir.
- I have a tattoo on my left shoulder.
- Sol omzumda bir dövme var.
- Is it a real tattoo?
- O gerçek bir dövme mi?
- What do you think of Tom's new tattoo?
- Tom'un yeni dövmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Yanni is heavily tattooed.
- Yanni'nin ağır dövmeleri var.
- Mary explained to her parents that everyone at school had a tattoo, but they remained unconvinced.
- Mary ebeveynlerine okulda herkesin bir dövmesi olduğunu açıkladı fakat onlar ikna edilmemiş olarak kaldılar.
- What was your first tattoo?
- İlk dövmen neydi?
- Tom showed Mary his new tattoo.
- Tom Mary'ye yeni dövmesini gösterdi.
- I had to get my tattoo removed.
- Dövmemi sildirmek zorunda kaldım.
- Tom wanted to get his tattoo removed.
- Tom dövmesini sildirmek istedi.
- Does Tom have a tattoo?
- Tom'un dövmesi var mı?
- I love that tattoo.
- O dövmeyi seviyorum.
- Would you like to see my tattoo?
- Dövmemi görmek ister misiniz?
- Would you like to see my tattoo?
- Dövmemi görmek ister misin?
- Mary explained to her parents that everyone at school had a tattoo, but they remained unconvinced.
- Mary ailesine okuldaki herkesin dövmesi olduğunu açıkladı, ama ikna olmadılar.
- Tom has a couple of tattoos, doesn't he?
- Tom'un birkaç dövmesi var, değil mi?
- What's the worst tattoo you've ever seen?
- Gördüğün en kötü dövme hangisi?
- Tom has several tattoos.
- Tom'un birkaç dövmesi var.
- What a beautiful tattoo!
- Ne güzel bir dövme!
- Sami noticed Layla's tattoo.
- Sami, Layla'nın dövmesini fark etti.
- She covered her tattoos.
- Dövmelerini kapattı.
- Tom has tattoos on his arms.
- Tom'un kollarında dövmeler var.
- Do you have any tattoos?
- Hiç dövmen var mı?
- Tattoos are a form of self-expression.
- Dövmeler kendini ifade etmenin bir biçimidir.
- Tom has a couple of tattoos, doesn't he?
- Tom'un bir çift dövmesi var, değil mi?
- Is that a new tattoo on your neck?
- Bu senin boynunda yeni bir dövme mi?
- Tom showed Mary his tattoo.
- Tom Mary'ye dövmesini gösterdi.
- Sami recognized Layla's tattoo.
- Sami, Layla'nın dövmesini tanıdı.
- Sami had tattoos all over him.
- Sami'nin her yerinde dövmeler vardı.
- Mary has a lower back tattoo.
- Mary'nin bel dövmesi var.
- I noticed that Tom had a small tattoo on his right foot.
- Tom'un sağ ayağında küçük bir dövme olduğunu fark ettim.
Show More (85)
|