|
- He asked Nancy if she was free the next day.
- Nancy'ye ertesi gün boş olup olmadığını sordu.
- He asked Nancy if she was free the next day.
- O, ertesi gün Nancy'nin boş olup olmadığını sordu.
- He said that he was busy then, but that he would be free the next day.
- O gün meşgul olduğunu ama ertesi gün boş olacağını söyledi.
- He said that he was busy then, but that he would be free the next day.
- O zaman meşgul olduğunu ama ertesi gün boş olacağını söyledi.
- I bought a camera, but I lost it the next day.
- Bir kamera aldım fakat ertesi gün onu kaybettim.
- He said that their principal would go there the next day.
- Müdürlerinin ertesi gün oraya gideceğini söyledi.
- Grandma figured out how to operate the remote control, but forgot the next day.
- Büyükanne uzaktan kumandayı nasıl çalıştıracağını bulmuş ama ertesi gün unutmuş.
- He died the next day.
- Ertesi gün hayatını kaybetti.
- He was out of shape when he took a long hike with his sons, and he was stiff and sore the next day.
- Oğullarıyla uzun bir yürüyüşe çıktığında formda değildi ve ertesi gün kaskatı kesilmiş ve ağrıyordu.
- Grandma figured out how to operate the remote control, but forgot the next day.
- Büyükanne uzaktan kumandanın nasıl kullanılacağını öğrendi ama ertesi gün unuttu.
- He died the next day.
- Ertesi gün öldü.
- I left Boston the next day.
- Ertesi gün Boston'dan ayrıldım.
- He told me that he would start the next day.
- Bana ertesi gün başlayacağını söyledi.
- He went to Urumqi on Monday and came back here the next day.
- Pazartesi günü Urumçi'ye gitti ve ertesi gün buraya döndü.
- I bought a camera, but I lost it the next day.
- Bir fotoğraf makinesi aldım ama ertesi gün kaybettim.
- Hamilton died the next day.
- Hamilton ertesi gün öldü.
- He was out of shape when he took a long hike with his sons, and he was stiff and sore the next day.
- Oğullarıyla uzun bir yürüyüş yaptığında o hamlamıştı ve ertesi gün gergin ve ağrılıydı.
- He felt a bit better the next day.
- Ertesi gün biraz daha iyi hissetti.
Show More (15)
|
