tumultuous - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
tumultuous çalkantılı adj.
  • Layla and Sami had a tumultuous marriage.
  • Layla ve Sami'nin çalkantılı bir evlilikleri vardı.
  • I had a tumultuous day.
  • Çalkantılı bir gün geçirdim.
Show More (-1)
tumultuous fırtınalı adj.
  • Layla and Sami had a tumultuous marriage.
  • Leyla ve Sami, fırtınalı bir evliliğe sahiptiler.
Show More (-2)