Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
puente bajo la línea férrea
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
tumultuous
çalkantılı
adj.
Layla and Sami had a
tumultuous
marriage.
Layla ve Sami'nin
çalkantılı
bir evlilikleri vardı.
I had a
tumultuous
day.
Çalkantılı
bir gün geçirdim.
Show More (-1)
2
tumultuous
fırtınalı
adj.
Layla and Sami had a
tumultuous
marriage.
Leyla ve Sami,
fırtınalı
bir evliliğe sahiptiler.
Show More (-2)