unexpectedly - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
unexpectedly beklenmedik bir şekilde adv.
  • Not unexpectedly, the Commission is proposing that it be given more power.
  • Beklenmedik bir şekilde, Komisyon kendisine daha fazla yetki verilmesini öneriyor.
  • Seven years ago, the last peace negotiations were unexpectedly broken off by attacks by the Tigers.
  • Yedi yıl önce, son barış görüşmeleri Kaplanların saldırıları nedeniyle beklenmedik bir şekilde kesildi.
  • The battle began, the seemingly vulnerable skeletons were so powerful unexpectedly.
  • Savaş başladı, görünüşte savunmasız olan iskeletler beklenmedik bir şekilde çok güçlüydü.
Show More (27)
unexpectedly beklenmedik bir biçimde adv.
  • Mary unexpectedly ran into John on her way home.
  • Mary eve giderken beklenmedik bir biçimde John'a rastladı.
Show More (-2)
unexpectedly habersizce adv.
  • The army was unexpectedly attacked.
  • Ordu habersizce saldırıya uğradı.
Show More (-2)