Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
aufgliedernd
dejar de criticar a alguien
annual compensation
ferric hypophosphite
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
unfinished business
yarım kalmış iş
n.
To a large extent the problem we face in Iraq is the
unfinished business
of the Gulf War.
Irak'ta karşılaştığımız sorun büyük ölçüde Körfez Savaşı'nın
yarım kalan işidir.
I hate
unfinished business.
Yarım kalmış işten
nefret ederim.
We have some
unfinished business
to attend to.
Halletmemiz gereken bazı
yarım kalmış işlerimiz
var.
Show More (0)
2
unfinished business
bitirilmemiş iş
n.
I have some
unfinished business
to take care of.
İlgilenmem gereken biraz
bitirilmemiş işim
var.
We have
unfinished business
there.
Orada
bitirilmemiş işimiz
var.
I hate
unfinished business.
Bitirilmemiş işten
nefret ederim.
Show More (0)