unsavoury - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
unsavoury çirkin adj.
  • It was the US that provided resources and support to these unsavoury individuals when they were their allies.
  • ABD, müttefiki olduğu dönemde bu çirkin kişilere kaynak ve destek sağlamıştır.
Show More (-2)
unsavoury kötü adj.
  • Hussein is an unsavoury dictator whose military position has now been clearly undermined.
  • Hüseyin, askeri konumu artık açıkça zayıflamış olan kötü bir diktatördür.
Show More (-2)