Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
area planning
praying mantis
tumble out of bed
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
unsavoury
çirkin
adj.
It was the US that provided resources and support to these
unsavoury
individuals when they were their allies.
ABD, müttefiki olduğu dönemde bu
çirkin
kişilere kaynak ve destek sağlamıştır.
Show More (-2)
2
unsavoury
kötü
adj.
Hussein is an
unsavoury
dictator whose military position has now been clearly undermined.
Hüseyin, askeri konumu artık açıkça zayıflamış olan
kötü
bir diktatördür.
Show More (-2)