|
- President Putin's vulgar outburst in conjunction with the EU summit was not particularly surprising.
- Başkan Putin'in AB zirvesiyle bağlantılı olarak yaptığı kaba çıkış özellikle şaşırtıcı değildi.
- The accompanying vulgar cartoon from the Zimbabwean state paper The Herald underlines this ominous message.
- Zimbabve devlet gazetesi The Herald'ın buna eşlik eden kaba karikatürü bu uğursuz mesajın altını çiziyor.
- He's misunderstood because of his vulgar language.
- Kaba dili nedeniyle yanlış anlaşıldı.
- Her behaviour is very vulgar.
- Davranışları çok kaba.
- He always tells vulgar jokes.
- Her zaman kaba şakalar yapar.
- He's misunderstood because of his vulgar language.
- Kaba dili yüzünden yanlış anlaşılıyor.
- She is extremely vulgar in her speech.
- O konuşmasında son derece kabadır.
- Her behaviour is very vulgar.
- Onun davranışı çok kaba.
- Tom often uses vulgar language.
- Tom sık sık kaba bir dil kullanır.
- She is extremely vulgar in her speech.
- Konuşması son derece kaba.
- I find his language vulgar.
- Onun dilini kaba buluyorum.
Show More (9)
|