Türkçe - İngilizce Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Eşanlam
Cümleler
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Araçlar
Kaynaklar
Hakkımızda
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Cümleler
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce Cümleler
Geçmişi Gizle
Geçmiş Detayları
Geçmişi Sil
Geçmiş :
break a lance
mirror printing
Geçmiş
İngilizce
Türkçe
1
watcher
izleyici
n.
Who watches the
watchers?
İzleyicileri
kim izliyor?
I'm not a big TV
watcher.
Hevesli bir televizyon
izleyicisi
değilim.
Show More (-1)
2
watcher
gözlemci
n.
The bird
watcher
loves observing rare species.
Kuş
gözlemcisi,
nadir türleri gözlemlemeyi sever.
Show More (-2)