wind - İngilizce Türkçe Cümleler
İngilizce Türkçe
wind rüzgar n.
  • What mattered was at last to get a foot in the door, which can then be opened a bit wider by the next blast of wind.
  • Önemli olan nihayet kapıdan içeri bir adım atabilmekti; bu kapı bir sonraki rüzgarla biraz daha açılabilir.
  • You will now learn that, in Europe, you will often be cycling into the wind.
  • Şimdi Avrupa'da genellikle rüzgara karşı bisiklet sürdüğünüzü öğreneceksiniz.
  • The wind triumphed over electricity pylons, roofs, traffic signs and, ultimately over the forest.
  • Rüzgar elektrik direklerine, çatılara, trafik işaretlerine ve nihayetinde ormana galip geldi.
Show More (95)
wind kıvrılmak v.
  • The river winds through the forest.
  • Nehir ormanın içinden kıvrılarak gitmektedir.
Show More (-2)
wind soluklandırmak v.
  • Give me a minute to catch my wind.
  • Soluklanmam için bana bir dakika ver.
Show More (-2)